Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1444
Karar No: 2017/3866
Karar Tarihi: 19.06.2017

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/1444 Esas 2017/3866 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/1444 E.  ,  2017/3866 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 07/12/2015 tarih ve 2015/300-2015/1170 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankada yatırım hesabı açarak 200.000 TL tutarındaki parasını yatırdığını, herhangi bir yazılı ya da sözlü talimat olmaksızın bankanın hesaptaki parayı hisse alım-satımında kullandığını, müvekkilinin hesabının 40.000 TL"ye kadar indiğini, ayrıca bankanın parayı yanlış yatırım kanallarında değerlendirmesi sonucu müvekkilinin başka yatırım yolları ile elde edeceği gelirden de mahrum kaldığını ileri sürerek hisse alım satımında kullanılan 160.000 TL"nin hisse alım satım tarihlerinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faizi ile ve mahrum kalınan gelirin karşılığı olarak da şimdilik 10.000 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının kendi parasını kendisinin yönlendirdiğini, banka personeline şifahi talimatlar vererek hisse alım satımı yaptığını, kayıplardan hesap ekstereleri ile haberdar olduğunu, sonucu beğenmeyince kötüniyetle bu davayı açtığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, 30 Eylül 2011 tarihine kadar banka tarafından yapılan hisse alım satım hareketlerinin ekstrelerle davacıya bildirildiği, davacının bu işlemlere karşı çıkmadığı, ancak bundan sonraki döneme ilişkin hisse alım satımlarında davalı bankanın taraflar arasındaki sözleşmeye ve ilgili mevzuata uygun davranmadığı, bankanın Eylül ayından sonraki hisse alım satımlarından sorumluluğunun bulunduğu, bankanın kusur oranının %80 olarak belirlendiği, davacının Eylül 2011 tarihinden sonraki alım satım hareketleri nedeni ile 57.265,90 TL zarara uğradığı, bu miktarın %80"inin 45.812,72 TL’ye tekabül ettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 45.812,72 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazla istemin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, davalı Bankanın aracılık ettiği hisse alım satım işlemlerinden kaynaklanan zararın tazmini istemine ilişkindir. Dairemizin 01.12.2014 tarih ve 2014/11621 Esas- 2014/18705 Karar sayılı bozma ilamında, yatırım hesabına ilişkin hisse alım satım hareketlerini gösteren 2011 yılı Eylül ayı ve öncesine ait ekstrelerin davacıya gönderildiği, davacının bu hisse alımlarına ilişkin itirazda bulunmadığı, bu tarihe kadar yapılan hisse alım satımlarının davacı tarafından benimsendiği kabul edilerek, bu tarihten sonra yapılan alım satımlarda davalının taraflar arasındaki sözleşmeye ve ilgili mevzuata uygun davranıp davranmadığı, sözleşmeye uygun davranılmamış olması halinde, bankanın Eylül ayından sonra sorumluluğu bulunup bulunmadığının değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğine işaret edilmiştir. Bu durumda, mahkemece, taraflar arasında imzalanan Yatırım Hizmetleri Çerçeve Sözleşmesi hükümleri ile taraflarca sunulan hisse senedi alım ve satım işlemlerine ilişkin telefon konuşmaları ile diğer tüm delillerin birlikte değerlendirilip davalı Bankanın 2011 yılı Eylül ayından sonraki işlemler için sorumluluğunun bulunup bulunmadığının tespiti ile sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, uyulduğu halde bozma ilamında belirtilen hususlar hakkında bir değerlendirme yapılmayıp bozmanın gereği yerine getirilmeden, 30.09.2011 tarihli ekstredeki hisse senedi tutarı ile 29.12.2011 tarihi itibariyle menkul kıymet tutarı arasındaki farkın davacı zararı olduğu kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 19/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi