
Esas No: 2015/17095
Karar No: 2017/7886
Karar Tarihi: 30.10.2017
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/17095 Esas 2017/7886 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 27.08.2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 08.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin ... İli ... İlçesi ...Mevkii G22-B-02-B pafta, 1095 parsel sayılı taşınmaza 1/3 oranında ortak olduğunu, müvekkilinin kendi hissesine düşen bölümde prefabrik konut yaparak oturduğunu, kendine ait diğer bölümde bostan yapmak istediğini, arazinin 6292 sayılı Yasanın 2B maddesi gereğince hazinece kullanıcılara verilmek istendiğini, davalı hazinenin hangi bölümlerin kimlere verileceği hakkında henüz işlem yapmadığını beyanla ilgili taşınmazın 1/3 oranında bölünerek müvekkili adına müstakil tapu olarak tesciline, diğer 2/3 "ünün davalı hazine adına bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK"nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
6100 S. Hukuk Muhakemeleri Kanunu m. 125 “Davanın açılmasından sonra, davalı taraf, dava konusunu üçüncü bir kişiye devrederse, davacı aşağıdaki yetkilerden birini kullanabilir:
a) İsterse, devreden tarafla olan davasından vazgeçerek, dava konusunu devralmış olan kişiye karşı davaya devam eder. Bu takdirde davacı davayı kazanırsa, dava konusunu devreden ve devralan yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu olur.
b) İsterse, davasını devreden taraf hakkında tazminat davasına dönüştürür.” hükmünü içermektedir.
Somut olaya gelince; kayıt maliklerinden ...’nin dava konusu taşınmazdaki 2/3 payını yargılama devam ederken 20.04.2015 tarihinde 6292 Sayılı Kanun gereği Satış işlemi (2B) ile, dava dışı 3. kişi olan ...’ya satış yoluyla temlik ettiği anlaşılmıştır. HMK"nın 125. maddesi uyarınca; Davanın açılmasından sonra, davalı taraf, dava konusunu üçüncü bir kişiye devrederse, davacı dava konusunu devralmış olan kişiye karşı davaya devam eder. HMK"nın 125. maddesine göre yukarıda ismi geçen paydaş davaya dahil edildikten sonra hüküm kurulması gereklidir. Buna göre ...’nın açık kimlik ve adres bilgilerinin nüfus ve tapu müdürlüklerinden araştırılarak sağ ise kendisine, ölü ise ibraz ettirilecek mirasçılık belgesine göre tespit edilecek mirasçılarına dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek davaya katılmaları ile taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekir.
Mahkemece, yukarıda değinilen hususlar gözetilerek sonucuna göre işin esası hakkında bir karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 30.10.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.