12. Ceza Dairesi 2019/10840 E. , 2021/2942 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Hüküm : CMK"nın 223/2-e maddesi gereğince beraat
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre;
Olay günü saat 03:30 sıralarında sanığın sevk ve idaresindeki otomobil ile kazadan yaklaşık 4 saat 15 dakika sonra yapılan alkol muayenesine göre 0,92 promil alkollü vaziyette, meskun mahal dışı, iki yönlü, iki şeritli, yedi metre genişliğindeki asfalt yolda seyir halindeyken, direksiyon hakimiyetini kaybedip gidiş istikametine göre yolun solundan yol dışı kalarak takla atması şeklinde meydana gelen ve şikayetleri bulunmayan müşteki ..."in geçici hekim raporunda basit tıbbi müdahale ile iyileşebilecek şekilde, müşteki ..."ın geçici hekim raporunda ise basit tıbbi müdahale ile iyileşemeyecek şekilde yaralandığı kazada, sanık hakkında bilinçli taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına sebebiyet verme suçundan kamu davası açıldığı, Ödemiş 4. Asliye Ceza Mahkemesi ise müşteki ..."in soruşturma aşamasında ve kovuşturma aşamasında şikayetçi olmaması nedeniyle, sanığın eyleminin 89/1. maddesinde düzenlenen taksirle yaralamaya sebebiyet verme suçuna dönüştürdüğü , müşteki ..."ın soruşturma aşamasında şikayetçi olduğu ancak kovuşturma aşamasında şikayetten vazgeçtiği, söz konusu olayda bilinçli taksir unsurlarının oluşmaması nedeniyle 89/5 maddesi gereğince sanığın eyleminin şikayete tabi olduğu, ancak müştekilerin şikayetçi olmaması nedeniyle sanığın eyleminin 179/3 delaletiyle 179/2 maddesindeki alkollü bir şekilde araç kullanmak suçuna dönüştürerek, sanık hakkında alkollü bir şekilde araç kullanmak suçunu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil elde edilememesi nedeniyle CMK"nın 223/2-e maddesi uyarınca beraat kararı verdiği olayda ,
Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre taksirle yaralama suçunun zarar suçu, TCK"nın 179/3. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun ise tehlike suçu olması, her iki suçun birlikte işlendiği hallerde, sanığın hangi suç nedeniyle cezalandırılacağı belirlenirken, suçlar için kanunda öngörülen cezaların ağırlığının değil, zarar suçu- tehlike suçu kriterinin esas alınması gerektiği buna göre; sanığın taksirle yaralama suçundan cezalandırılmasının mümkün olduğu ahvalde, sadece taksirle yaralama suçundan cezalandırılması, kovuşturma şartı olan şikayetin gerçekleşmemesi ya da şikayetten vazgeçme nedeniyle taksirle yaralama suçundan cezalandırmanın mümkün olmadığı ahvalde ise, sanığın TCK"nın 179. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan cezalandırılmasının kabul edilmesi karşısında; Adli Tıp Kurumunun bilimsel verilere dayanarak oluşturduğu görüşlere ve Dairemizin yerleşmiş uygulamalarına göre, 100 promilden fazla alkol miktarı güvenli sürüş yeteneğini ortadan kaldıracağından, bilinçli taksir hükümlerinin uygulanması gerektiğinin kabul edildiği ve Adli Tıp uygulamalarına göre kişiden kişiye farklılık göstermekle birlikte alkol oranının her saat ortalama 0,15 promil azaldığının kabulünün gerekeceği; sanığın olaydan yaklaşık 4 saat 15 dakika sonra yapılan alkol muayenesine göre 0,92 promil alkollü olduğu dikkate alındığında, olay anında 1.00 promil üzerinde alkollü olduğu anlaşılan sanık hakkında bilinçli taksir hükümlerinin uygulanması gerektiği, TCK"nın 89/5. maddesi hükmüne göre, TCK"nın 89/1. maddesi kapsamındaki yaralanmanın (basit tıbbi müdahale ile iyileşebilecek durumlarda) şikayete tabi olduğu, nitelikli yaralanmanın ise şikayete tabi olmadığı anlaşılmakla; müşteki ..."ın yaralanma derecesine ve niteliğine ilişkin kati raporun alındıktan sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, nedeniyle verilen hüküm;
Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet savcısı temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince, hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 23.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.