11. Hukuk Dairesi 2016/1428 E. , 2017/3863 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 01/12/2015 tarih ve 2008/81-2015/544 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl ve birleşen 2008/82 Esas sayılı dosyanın davalısı, birleşen 2008/271 Esas sayılı dosyanın davacısı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl davada davacı vekili, taraflar arasında 5 yıl süreli ortaklık anlaşması ve iş sözleşmesinin imzalandığını, buna göre davalının, müvekkiline ait fabrikayı kiralayıp işleteceğini, davalının 400.000 TL sermaye koyması gerektiği halde bu yükümünü yerine getirmediğini, kira bedelini ödemediğini, yine sözleşme uyarınca kârının yarısını 3"er aylık periyotlar halinde müvekkiline ödemesi gerektiği halde bu ödemeyi de yapmadığını, sözleşme esnasında 301 ton hammadde demirin davacıya satıldığını, ücretinin ödenmediğini, fabrikada bulunan ve müvekkiline ait oan bir kısım ekipman ve demirbaşın da davalı tarafından satıldığını, sözleşme uyarınca müvekkiline ödenmesi gereken bedellere istinaden davalıya düzenlenen faturanın da ödenmediğini ileri sürerek davalıya teslim edilen hammadde bedelinin tahsili, kâr payının hesaplanarak ödenmesi, davalıya teslim edilen demirbaşların eski hale iadesi, mümkün olmazsa bedelinin alınması, fatura bedellerinin tahsili zımnında şimdilik 10.000 TL"nin tahsilini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 27.10.2015 harç tarihli ıslah dilekçesi ile 10.000 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte, 233.017,75 TL"nin ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Asıl davada davalı vekili, davacının fabrika alanında çalışmayı fiilen engellediğini, tüm demir bedelinin davacıya ödendiğini, müvekkilinin fabrikaya 275.000 TL yatırım yaptığını, birikmiş borçlarını ödediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Birleşen 2008/82 Esas sayılı davada davacı vekili, davalının, taraflar arasında imzalanan ortaklık anlaşması ve iş sözleşmesi hükümlerine uymadığını, 400.000 TL sermaye koyma yükümünü yerine getirmediğini, kira ücretini ödemediğini, kendisine teslim edilen demirbaş ve malzemeleri sattığını, müvekkilinin sattığı ham demir ücretini ödemediğini ileri sürerek 20.06.2007 tarihli ortaklık anlaşması ve iş sözleşmesinin feshini, ortaklığın tasfiyesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen 2008/82 Esas sayılı dosyada davalı vekili, müvekkilinin sözleşme uyarınca fabrikada çalışmasının davacı tarafından engellendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Birleşen 2008/271 Esas sayılı dosyada davacı vekili, davalıya ait fabrikanın kâr ortaklığı sözleşmesi çerçevesinde müvekkiline devredildiğini, müvekkilinin fabrikayı çalıştırabilmek için 277.000 TL harcadığını, davalının sermaye borcunun müvekkilince ödenmediği gerekçesiyle çalışmayı engellediğini ileri sürerek şimdilik işletme gideri ve borç ödemelerinin karşılığı olarak 2.500 TL, demirbaşlar ve sabit yatırımlar için 2.000 TL, el konulan hurda demir için 2.000 TL, mahrum kalınan 5 yıllık kâr için 2.000 TL"nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili, 16.10.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile 8.500 TL"nin dava tarihinden itibaren, 124.337,36 TL"nin ıslah tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Birleşen 2008/271 Esas sayılı dosyada davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında 20.06.2007 tarihli "Ortaklık Anlaşması ve İş Sözleşmesi" tanzim edilerek, davacıya ait fabrikanın yıllık 12.000 TL bedelle davalıya kiralandığı, sözleşmede, sözleşmenin kurulduğu tarihten itibaren 4 ay içinde davalının 400.000 TL sermaye getireceği, fabrikanın işletilmesi ve yönetiminin davalı şirket tarafından yapılacağı, işletmeden elde edilen kârın yarısının davacıya ödeneceği, ortak çalışmanın herhangi bir şekilde sona ermesi halinde makinelerin çalışır halde davacıya teslim edileceği, işletme üretimini devam ettirecek yedek parça ve malzemelerin ortak gidere kaydedileceği, işletmeye eklenen makine ve ekipmanların davalıya ait olacağı, inşaat ve sabit taşınmaza yönelik yatırım yapıldığında ise bunun davacının kârından düşülerek davalı tarafından davacıya fatura edileceği hususlarının kararlaştırıldığı, hasılat kirası sözleşmesi mahiyeti taşıyan sözleşmenin kurulmasından sonra kiracının fabrika binasının gerek iç gerekse dış görünüşünü değiştiren esaslı tadilat ve imalatlar yaptığı, bunun da değerinin bilirkişi raporu ile 132.837,36 TL olarak tespit edildiği, bu tutarın davacı kiralayanın alacağından mahsubu gerektiği, davalı tarafın sözleşme ve ortaklık ilişkisine aykırı tutum ve davranışları nedeniyle davacının sözleşmenin feshini ve ortaklığın tasfiyesini talep etmekte haklı olduğu ve hukuki yararının bulunduğu gerekçesiyle birleşen 2008/82 Esas sayılı davanın kabulü ile 20.06.2007 tarihli ortaklık anlaşması ve iş sözleşmesinin feshi ile ortaklığın tasfiyesine, asıl dava (2008/81 Esas) ile birleşen 2008/271 Esas sayılı davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, tarafların karşılıklı alacak ve borç kalemlerinin yapılan hesabı ve mahsubu ile belirlenen bakiye 243.017,75 TL alacak/tazminatın asıl davada davalı birleşen 2008/271 Esas sayılı davada davacı ... Ltd. Şti."den tahsili ile davacı-davalı ... Ltd. Şti."ye verilmesine, fazlaya ilişkin ve sair istemlerin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen 2008/82 Esas sayılı dosyanın davalısı, birleşen 2008/271 Esas sayılı dosyanın davacısı vekili temyiz etmiştir.
1-Asıl davada davacı, taraflar arasında imzalanan sözleşme uyarınca davalıya tutanakla demirbaş ve makinelerin devredildiğini, 301 ton ham demir maddesinin teslim edildiğini, davalının malzeme ve ekipmanlardan bir kısmını sattığını, bir kısmını söktüğünü, spiral boru hurdasına ilişkin düzenlenen faturaların ödenmediğini ileri sürerek hammadde bedelinin, sözleşme uyarınca kâr payının, demirbaş bedellerinin ve hurda emtia bedeline ilişkin düzenlenen fatura tutarlarının karşılığı olarak şimdilik 10.000 TL"nin tahsilini istemiş, ıslah dilekçesinde ise yine hangi kalem için ne miktar talepte bulunduğunu açıklamaksızın toplam 243.017,75 TL"nin tahsilini talep etmiştir. 6100 sayılı HMK"nın 297/2"nci maddesi uyarınca taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Ayrıca hüküm, uyuşmazlığı sonuçlandırmalı ve hükümden sonra yeni uyuşmazlıklara sebebiyet vermemelidir. Bu itibarla mahkemece, davacıya öncelikle hangi kalem için ne kadar talepte bulunduğu açıklattırılıp bu kalemler için ayrı ayrı değerlendirme yapılarak hangi kalemin ne miktarda kabul edildiğine ilişkin denetime elverişli bir hüküm kurulması gerekirken hükmedilen tutara nasıl ulaşıldığı açıklanmadan ve Yargıtay denetimine imkan vermeyecek şekilde asıl davanın mahsup sonucu 243.017,75 TL üzerinden kabul edilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
2- Birleşen 2008/271 Esas sayılı dosyada da davacı, ıslahla birlikte 132.837,36 TL"nin asıl davanın davacısından tahsilini istemiştir. Mahkemece, birleşen davada harcı ödenmek suretiyle ayrı bir dava açıldığı gözetilerek bu dava için de ayrıca hüküm kurulması gerekirken bu davadaki talebin mahsup edilmek suretiyle, birleşen 2008/271 Esas sayılı davanın reddi sonucunu doğuracak, Yargıtay denetimine elverişle olmayan ve infazda tereddüte sebebiyet verecek şekilde, tek hüküm fıkrasında "Asıl dava (2008/81 Esas) ile birleşen 2008/271 Esas sayılı davanın kısmen kabulü, kısmen reddi ile, tarafların karşılıklı alacak ve borç kalemlerinin yapılan hesabı ve mahsubu ile belirlenen bakiye 243.017,75 TL alacak - tazminatın asıl davada davalı, birleşen 2008/271 Esas sayılı davada davacı ... Ltd. Şti."den tahsili ile davacı-davalı ... Ltd. Şti. ye verilmesine, fazlaya ilişkin ve sair istemlerin ayrı ayrı reddine," karar verilmesi de yerinde görülmemiş, kararın bu yönden de bozulmasını gerektirmiştir.
3- Bozma sebep ve şekline göre asıl ve birleşen 2008/82 Esas sayılı dosyanın davalısı, birleşen 2008/271 Esas sayılı dosyanın davacısı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen 2008/82 Esas sayılı dosyanın davalısı, birleşen 2008/271 Esas sayılı dosyanın davacısı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın temyiz eden şirket yararına BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen 2008/82 Esas sayılı dosyanın davalısı, birleşen 2008/271 Esas sayılı dosyanın davacısı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 19/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.