14. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/17621 Karar No: 2017/7877 Karar Tarihi: 30.10.2017
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/17621 Esas 2017/7877 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2015/17621 E. , 2017/7877 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 13.04.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 08.01.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... ve davalı ... ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, İİK"nun 121. maddesi uyarınca alınan yetki belgesine dayalı olarak alacaklı tarafından açılan ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Davacı vekili, ..." nın kendisine olan borcu nedeniyle ... 8. İcra Müdürlüğünün 2010/4502 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/1198 Esas ve 1535 Karar sayılı ilamına göre ..."nın tek mirasçısının ... olduğunu belirterek ölü borçlu ..."nın kayıt maliki olduğu 290, 292, 545 ve 324 sayılı parsellerdeki ortaklığın giderilmesini talep etmiştir. Davalılar davaya cevap vermemişlerdir. Mahkemece, davanın kabulü ile ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... ve davalı ..." nın vasisi ... ... temyiz etmiştir. Borçlunun elbirliği halinde ortak olduğu taşınmazlarda, borçlu ortağın alacaklısı, icra mahkemesi hakiminden İİK"nun 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. İcra mahkemesinden alınan yetkiye dayalı olarak açılan davalarda, kural olarak borçlu ortağın mülkiyet hakkının elbirliği mülkiyetine konu olması gerekir. Somut olaya gelince, dava konusu 290, 292, 545 ve 324 esas sayılı taşınmazlarda borçlu ... paylı malik olup, ölümü ile alınan mirasçılık belgesine göre tek mirasçısı ... kalmıştır. Dava ..." ya ait bu payda elbirliği mülkiyeti tabi bulunmadığından haczi ve satışı her zaman mümkündür. Davacının, ortaklığın giderilmesi isteminde bulunmasında hukuki yararı bulunmamaktadır. Bu itibarla, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 30.10.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.