11. Hukuk Dairesi 2016/636 E. , 2017/3861 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 28/04/2015 tarih ve 2014/132-2015/120 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının 2007/45676 ve 2007/45675 sayılı markaları açılan davalar sonucu hükümsüz kılınmışken, bunlarla ayırt edilemeyecek kadar benzer 2011/17375 sayılı marka başvurusunu yaptığını, bu yeni başvurunun diğerlerinden tek farkının ürün görseliyle onun yerleştirildiği fonun rengi ve ürünün içinden akan çikolata içeriğine yer verilmiş olması olduğunu, bu küçük ayrıntının farklılaşmayı sağlamadığını, müvekkili markası ile daha da benzer hale geldiğini, davalının 2007/45676 ve 2007/45675 sayılı markalarının iptaline sebep olan ve kullanım önceliği müvekkiline ait olan 2007/51134 ve 2007/51135 sayılı markaların halen kullanımda olduğunu, bununla birlikte; ... 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2009/276 E. sayılı dosyasında müvekkilin 2007/51134 sayılı markasıyla ilgili açılan işlem iptali ve hükümsüzlük davasında yerel mahkemece davanın reddine karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, davalının başvuruda kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, TPE YİDK 11.02.2014 tarih ve 2014-M-94 sayılı kararının iptaline, bu arada tescile bağlanması halinde markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili, müvekkilinin 1989 yılından itibaren muhtelif tarih ve sayılarla tescil ettirdiği “...” ve 2007 yılından itibaren muhtelif tarih ve sayılarla tescil ettirdiği “...” ibareli pek çok markanın sahibi olduğunu, müvekkilinin dava konusu markası ile davacı markaları arasında iltibas riskinin bulunmadığını, davacının, ayırt ediciliği bulunmayan kek görselinin tanınmışlığına ilişkin iddialarının gerçeğe ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının kullanımla ayırt edici hale getirdiği markasının “...” ibaresi olabileceğini, müvekkiline ait dolgulu kek ürününden bir fark taşımadığı halde bu kek ürününün tanınmış marka haline getirildiği iddiasının kabul edilemeyeceğini, davacının uzun süre sessiz kalmış olması nedeniyle dava açmada iyi niyetli olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili, YİDK kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma benimsenen bilirkişi raporu, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre; davalı şirketin 04.03.2011 tarih ve 2011/17375 sayılı marka başvurusu/tescili ile davacının 2007/51134 sayılı markası arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b hükmü anlamında benzerlik ve iltibas tehlikesi bulunduğu, ambalaj tasarımından oluşan taraf markalarından esasen cins bildiren unsurların görsel olarak ön plana çıkarılmış olması kelime unsurlarının yerleşim tarzı ve birbirleri ile etkileşimleri bakımından aynı unsurların benzer şekilde konumlandırmaları nedeniyle genel izlenim bakımından benzerlik ve iltibas tehlikesinin bulunduğu, YİDK kararının iptal ve davalı markasının hükümsüzlük koşullarının oluştuğu, davacının tanınmışlık iddiasının sonuca bir etkisi olmayacağından 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesi uyarınca ayrıca bir değerlendirmeye lüzum olmadığı, marka görselinde bulunan kek görseli ile ilgili olarak daha önce taraflar arasında görülen ve çekişme konusu olan kek görselleri konusunda davacının 8/3 maddesi kapsamında öncelik hakkının olduğu ve başvuruda kullandığı kek görseli ile bütünsel açıdan benzerlik gösterdiğini bildiği ve bu yönde verilen ve kesinleşen mahkeme kararları ile markalarının hükümsüzlüğüne karar verildiği halde, davalının hükümsüzlüğüne karar verilen markalarda benzerlik ve hükümsüzlük gerekçesi olarak belirtilen kek görselinin ayırt edilemeyecek kadar benzerini yine aynı sınıflarda tescil ettirmek amacıyla başvuruda bulunmasının kötü niyet göstergesi olarak kabulü gerektiği gerekçesiyle, davanın kabulüne, TPE YİDK"nın 11/02/2014 tarih 2014-M-94 sayılı kararının iptaline, davalı şirket adına tescilli 2011/17375 sayılı ...+ ŞEKİL markasının tescilli olduğu, 30. sınıfta "kekler her türlü kekler" emtiası yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar vekillerinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalılar vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan ayrı ayrı alınmasına, 19/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.