Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2238
Karar No: 2017/7827

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/2238 Esas 2017/7827 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/2238 E.  ,  2017/7827 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ... köyü, ... mevkiinde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir.
    Makemece, fen bilirkişisi raporunda belirtilen 7130.15 m² yüzölçümündeki taşınmaz hakkındaki davanın kabulü ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 05/10/2009 tarih ve 2009/12748 E. - 16244 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "...Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmaya yeterli olmadığı, dosyada bulunan eksiklikler giderilerek yeniden inceleme ve araştırma yapılarak dava konusu taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığının belirlenmesi, orman sayılmayan yerlerden olduğu belirlendiği takdirde bu sefer imar ve ihya ile zilyetlikle kazanma koşullarının araştırılarak elde edilen sonuca göre yeniden hüküm kurulması...” gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece Yargıtay bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabul kısmen reddine; 24.11.2008 tarihli fen bilirkişisi raporunda yeşil renkle taralı olarak gösterilen 7130,15 m²"lik taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmiş, davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 19/12/2013 tarih ve 2013/6571 E. -11922 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “...1982 yılında yapılan ilk tesis kadastrosu sırasında tescil harici bırakılan dava konusu taşınmazın eski tarihli resmî belgelerde çalılık olarak işaretli alanda kaldığı ve eğimi de %12"nin üzerinde olduğundan, 6831 sayılı Kanunun 1/J maddesinin karşıt kavramına göre taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu, orman kadastrosunun kesinleştiği ve orman sınırları dışında bırakıldığı tarihe kadar bu niteliğini koruyacağından, bu sırada sürdürülen zilyetliğe değer verilemeyeceğinden, orman kadastrosunun kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında 20 yıllık süre dolmadığından davanın reddine karar verilmesi” gereğine değinilmiştir.
    Yargıtay bozma kararına uyularak yapılan yargılama sırasında Hazine ve Orman Yönetimi vekili, dava konusu taşınmazın orman vasfıyla tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece yargılama sonucu davanın reddine, ... ili, ... ilçesi, ... kasabasında bulunan fen bilirkişisi ... ... 24/11/2008 tarihli krokisinde yeşil renkle taralı olarak gösterilen 7130.15 m²" lik tapusuz taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 11.04.1985 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması ile daha sonra 1988 yılında 2896 sayılı Kanun uyarınca yapılan 2/B uygulaması bulunmaktadır.
    Taşınmazın bulunduğu yerde genel arazi kadastrosu işlemi 1982 yılında yapılmış ve kesinleşmiştir. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğu, ayrıca, Dairemizin bozma kararında belirtildiği üzere 6831 sayılı Kanunun 1/J maddesinin karşıt kavramına göre taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 16/10/2017günü oy birliği ile karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi