17. Hukuk Dairesi 2015/14058 E. , 2018/10027 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, davalıların sürücüsü, trafik sigortacısı olduğu araç ile davacı yayaya çarpması sonucunda yaralandığını belirterek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydı ile 250,00 TL kazanç kaybı, 250,00 TL tedavi gideri, 250,00 TL geçici iş görememezlik, 250,00 TL daimi iş görememezlik zararı ile 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre;davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; davacı vekili ile davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece hükme esas alınan ATK raporunda, davacının %4.1 oranında malul olduğu ve 6 ay iyileşme süresi olacağı belirtilmiş.Hesap bilirkişisi, davacının ATK raporu ile belirlenen 6 aylık süre zarfında %100 malul sayılacağı bakıma muhtaç olduğu ve bakıcı gideri ödemek zorunda kalacağının kabul edilerek, net asgari ücretin yarısı üzerinden hesap yapılmıştır. Bakıcı ücretinin hesaplanmasında kaza tarihindeki asgari ücretin brüt tutarının (tamamının) esas alınması gerektiği Dairemizin yerleşik uygulaması gereğidir.
Bu durumda mahkemece,davacının bakıcı gideri talebi yönünden 6 aylık süre için hesaplama yapılması ve yapılacak hesaplamada kaza tarihinde yürürlükte olan brüt asgari ücret tutarının (tamamının) dikkate alınması gerektiği de dikkate alınarak bu konuda bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre (davacı vekilinin talebi ile de bağlı kalınmak suretiyle) karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi isabetli değildir.
3-Davalı ... şirketi, diğer davalı ..."e ait aracın trafik sigortacısı olup ZMSS poliçesi gereği gerçek zarar miktarı ile sınırlı sorumludur. Davacı vekili, yaralanmasından dolayı tedavi gideri, geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik ve kazadan önce satın aldığı işyerinin kaza nedeniyle satmasından dolayı oluşan kazanç kaybını davalılardan tahsilini istemiştir. Mahkemece, işyerinin alıp-satılmasından doğan 8.125,00 TL kazanç kaybı zararı kabul edilerek hükme esas alınmışsa da ispatı halinde dolaylı zarar mahiyetinde olduğu ve davalı trafik sigortacısının sadece doğrudan zararlardan sorumlu olduğu, bu zararın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ve poliçe özel şartları uyarınca teminat kapsamında bulunmadığının hüküm tesisinde dikkate alınarak davalı ... şirketi yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı olduğu biçimde davalı ... şirketi için de kabulüne hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
Kabule göre; Davacı, kazadan önce 25.000,00 TL işyeri satın aldığı, kazadan sonra da işyerini 10.000,00 TL-12.000,00 TL civarında satmak zorunda kaldığını ve kazanç kaybının olduğunu beyan ederek maddi tazminat talebinde bulunmuştur. Mahkemece kazanç kaybından dolayı oluşan zararın ilişkin tanık dinlenerek zararın hesaplanması için bilirkişiden 15/08/2014 tarihli rapor alınmıştır. Alınan raporda davacının işyerini devralması ve sonradan satmasından dolayı 8.125,00 TL zararının olduğu belirlenmiş, mahkemece
işyerinin alıp-satılmasından doğan 8.125,00 TL zarar kazanç kaybı zararı kabul edilerek hükme esas alınmıştır. 6100 sayılı HMK’nın 200. maddesine göre; bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibinbeşyüz Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Buna göre işyerinin alış ve satışında belirlenen miktar itibariyle tanıkla ispat sınırını aştığı gözönünde bulundurulduğunda tanıkla ispatı mümkün olmayacağı gibi davacıya ait olan işyerine ilişkin tapu kayıtları üzerinde inceleme yapılmadan karar verildiği anlaşılmaktadır.Tüm bu hususlar dikkate alındığında davacının işyerini alıp satmasından dolayı oluşan zarardan davalı ... şirketinin sorumlu tutulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekili ile davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının KABULÜNE; (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalı ..."ye geri verilmesine 01/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.