22. Hukuk Dairesi 2018/5419 E. , 2018/15960 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, 01/11/2010 tarihinden 01/07/2013 tarihine kadar TSK Eğitim Vakfı ... Şubesinde temizlik görevlisi olarak çalıştığını, yurdun kapanması üzerine iş akdine 30.06.2013 tarihi itibariyle son verildiğini, müvekkilinin son taşeron şirket olan ... firmasında çalışır görünse de çalışma süresi boyunca emir ve talimatları Vakıf yönetiminden aldığını;yurdun kapanmasından sonra davalı şirket ofiste çalışması için bir yazıyla kendisini davet etse de, ofiste bir faaliyet olmadığından bu davetin samimiyetten uzak olduğunu, davet yazısında iş tanımı dahi yapılmadığını, davalı şirketin maaşlarını da düzenli ödemediğini, bu sebeplerle yapılan davete icabet edilemeyeceğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı TSK Eğitim Vakfı Genel Müdürlüğü vekili, davacı ile davalı vakıf arasında işçi-işveren ilişkisinin mevcut olmadığını, vakfın sorumluluğunun bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı şirket, davalı vekili, vakıf ile aralarında, vakfın ... Şubesi müdürlüğünün bina, tesis ve müştemilatının(iç ve dış) her türlü temizliğinin şirketleri tarafından yapılması için taşeronluk sözleşmesi akdedildiğini, davalı vakfın 15.04.2013 tarihli yazı ile ekonomik sebeplerle yönetimin bir kısım yurtları kapatma kararı aldığını, 30.06.2013 tarihi itibariyle sözleşmenin feshedileceğini davalı şirkete bildirdiğini, şirketin de bu sebeple çalışanlarını aynı şekilde aynı şartlarda başka işyerlerine yönlendirmek amacıyla yazılı bildirim yaptığını, davacıyı da özlük hakları korunarak şirket merkez kadrosuna davet ettiklerini, davacının tebligatı almaktan imtina ettiğini, davacının 07.06.2013 tarihli yazı ile yeni görevlendirildiği işyerine gelmeyeceğini şirkete bildirdiğini, bunun üzerine şirketçe 18.06.2013 tarihli yazı ile 01.07.2013 tarihinden itibaren şirket merkezinde çalışmaya davet edildiği, davacının yazıyı tebellüğ etmeyerek 01.07.2013 tarihinde de işbaşı yapmadığını, tutanak tutularak haklı sebeple iş akdinin feshedildiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair karar verilen karar, davalı şirketçe, davacıya merkez ofiste çalışma teklifinin samimi olup olmadığı ve davacının çalıştırılacağı işyeri olup olmadığının tespit edilmesinin gerektiği ayrıca kıdem tazminatı hesabında yazın çalışılmayan iki aylık sürenin hizmet süresine dahil edilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle Yargıtay (Kapatılan) 7.Hukuk Dairesi"nin 2015/9837 esas 2015/22145 karar sayılı kararı ile bozulması üzerine bozmaya uyularak keşif yapılmış ve bilirkişi raporu alındıktan sonra davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacı ve davalılar vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Yargıtay (Kapatılan) 7.Hukuk Dairesi"nin 2015/9837 esas 2015/22145 karar sayılı kararında davacının çalışmış olduğu yurdun yaz döneminde iki aylık süre ile kapalı olduğundan bu sürenin kıdem tazminatı hesabından dışlanması gerektiği belirtilmiş ancak fazla çalışma,yıllık izin ve ulusal bayram genel tatil alacakları yönünden bozma yapılmamıştır. Bu şekilde verilen bozma kararının maddi hataya dayandığı anlaşılmış olup,maddi hataya dayalı bozma ilamlarına uyulmakla taraflar lehine usuli kazanılmış hak doğmaz. Buna göre fazla çalışma, ulusal bayram genel tatil ve yıllık izin alacakları yönünden de yurdun kapalı olduğu ve davacının çalışmadığı iki aylık dönem dışlanarak alacakların hüküm altına alınması gerekir.
3-Davalılar lehine reddedilen miktarı geçmemek üzere tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken her bir davalı için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru olmamıştır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 26/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.