12. Hukuk Dairesi 2021/10948 E. , 2021/11699 K.
"İçtihat Metni"
Borçlunun ödeme şartını ihlal suçundan sanık ...’in 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 340. maddesi gereğince 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına dair Gaziantep 5. İcra Ceza Mahkemesinin 24/01/2020 tarihli ve 2019/30 esas, 2020/110 sayılı kararı ile aynı suçtan adı geçen sanığın 2004 sayılı Kanun’un 340. maddesi uyarınca 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına dair Gaziantep 5. İcra Ceza Mahkemesinin 04/02/2020 tarihli ve 2019/640 esas, 2020/136 sayılı kararı aleyhine ... Bakanlığı"nın 08/06/2021 gün ve 94660652-105-27-15286-2020-Kyb sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 22/06/2020 gün ve KYB- 2021/79038 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Dosyalar kapsamına göre, alacaklı ... vekili tarafından yapılan şikâyetler üzerine borçlu sanık hakkında taahhüdü ihlâl suçundan açılan davalarda farklı icra dosyalarından verilen her bir taahhüdün ayrı bonolara ilişkin olması nedeniyle, ayrı ayrı her bir taahhüt için sanığın 3 aya kadar tazyik hapsiyle cezalandırılmasına karar verilmiş ise de, somut olayda sanığın alacaklıya borçları nedeniyle tanzim tarihleri 23/05/2016 ve 30/05/2016 olan ve ödeme tarihleri farklı olan ayrı ayrı bonolar düzenleyerek verdiği, her bono için ayrı ayrı icra takipleri başlatıldığı ve başlatılan icra takiplerine ilişkin dosyalarda borçlu sanığa aynı tarihli (27/04/2017) taahhütnameler imzalatıldığı, her ne kadar bonolarda mücerretlik ilkesi geçerli ise de, 2004 sayılı Kanun’un “Borçlunun ödeme şartını ihlâli halinde ceza” başlıklı 340. maddesinin "111 inci madde mucibince veya alacaklının muvafakati ile icra dairesinde kararlaştırılan borcu ödeme şartını, makbul bir sebep olmaksızın ihlâl eden borçlunun, alacaklının şikâyeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra borçlu borcun tamamını veya o tarihe kadar icra veznesine yatırmak zorunda olduğu meblağı öderse tahliye edilir; ödemelerini tekrar keserse, hakkında tazyik hapsine yeniden karar verilir. Ancak, bir borçtan dolayı tazyik hapsinin süresi üç ayı geçemez." hükmü karşısında, 2 farklı düzenleme tarihini içeren bonolara konu borcun bir bütün olarak tarafları aynı olan tek bir borç olarak değerlendirilmesi gerektiği, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 29/09/2009 tarihli ve 2009/16-188 esas, 2009/205 karar sayılı ilâmında belirtildiği üzere, aynı borç ilişkisi nedeniyle toplam tazyik hapsi miktarının 3 ayı geçemeyeceği düzenlemesi karşısında, sanığın her bir takip için ayrı ayrı 3 aya kadar tazyik hapsine karar verilemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmuş ise de;
Gaziantep 5. İcra Ceza Mahkemesinin 04/02/2020 tarihli ve 2019/640 esas, 2020/136 sayılı dosyasında; sanığın Gaziantep İcra müdürlüğünün 2017/68383 esas sayılı dosyasında 27/04/2017 tarihinde vermiş olduğu taahhüdü ihlâl etmesi eyleminden dolayı 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına karar verildiği, Gaziantep 5. İcra Ceza Mahkemesinin 24/01/2020 tarihli ve 2019/30 esas, 2020/110 sayılı dosyasında; sanığın Gaziantep İcra müdürlüğünün 2017/68382 esas sayılı dosyasında 27/04/2017 tarihinde vermiş olduğu taahhüdü ihlâl etmesi eyleminden dolayı 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına karar verildiği, şikayet konusu edilen taahhütlerin farklı icra takiplerinden kaynaklanan farklı taahhütler olduğu ve Gaziantep İcra müdürlüğünün 2017/68383 esas sayılı, Gaziantep İcra müdürlüğünün 2017/68382 esas sayılı icra dosyalarında takibe konu bonoların keşide tarihleri, ödeme tarihlerinin farklı olduğu ve bu haliyle borç kaynaklarının farklı olduğu anlaşıldığından, farklı icra takiplerinde verilen farklı taahhütlerden dolayı 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 340. maddesi gereğince borçlunun ödeme şartını ihlâl suçundan sanığın ayrı ayrı cezalandırılması mümkün olduğundan ve bu durumda mükerrer cezalandırma söz konusu olmayacağından, yerinde görülmeyen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 21/12/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.