Esas No: 2019/8669
Karar No: 2021/1726
Karar Tarihi: 22.02.2021
Kamu kurum ve kuruluşları vb tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2019/8669 Esas 2021/1726 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, tüzel kişiliklerin aracılığıyla dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkum edildi. Temyiz sürecinde, resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hüküm bozuldu çünkü suç tarihi ile temyiz inceleme tarihi arasında zamanaşımı süresi dolmuştu. Ancak nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen hüküm onaylandı. Kararda TCK'nın 204/1, 62/1, 53/1, 158/1-d, 52/1-2-3 ve 63/1 maddeleri ile 1412 sayılı CMUK'nun 326/son maddeleri uyarınca mahkumiyet hükümleri olduğu belirtildi.
15. Ceza Dairesi 2019/8669 E. , 2021/1726 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu kurum ve kuruluşları, vb.tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1- Sanığın mağdur ..."a yönelik eylemi nedeniyle; TCK"nın 204/1,62/1,53/1 maddeleri uyarınca mahkumiyet,
2- Sanığın müşteki ..."a yönelik eylemi nedeniyle;
a) TCK"nın 204/1, 62/1, 53/1 maddeleri uyarınca mahkumiyet,
b) TCK"nın 158/1-d, 62/1,52/1-2-3, 53/1, 63/1;1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddeleri uyarınca mahkumiyet,
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık hakkında mağdur ..."a yönelik eylemi nedeniyle nitelikli dolandırıcılık suçundan zamanaşımı süresi içinde dava açılması sağlanıp hüküm kurulması mümkün görülmüştür.
Müşteki ..."ın muayene işlemini 2008 yılın Eylül ayında yaptırdığını ve mağdur ..."ın 2008 yılı Ekim ayında yaptırdığı yönündeki beyanları karşısında suç tarihinin Eylül-Ekim 2008 olduğu belirlenerek; ayrıca hükmedilen ceza miktarları dikkate alınarak sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Müşteki ..."ın sahibi olduğu, sanık ..."e 180 TL karşılığında muayene ve trafik işlemlerini yaptırdığı ... plaka sayılı aracın, 12/11/2008 tarihinde yapılan yol kontrolünde, motorlu araç trafik belgesinin aracın muayenesi bölümündeki mühür izleri ve hologramın sahte olduğunun farkedildiği, ekspertiz raporuna göre ... plaka sayılı araca ait motorlu araç trafik belgesi arka yüzündeki aracın muayenesi bölümlerinde basılı bulunan mühür izlerinin ve TCK hologramlarının sahte olarak oluşturulmuş oldukları ve aldatma kabiliyetine haiz olduğunun belirlendiği; yine mağdur ..."ın sahibi olduğu, daha önce sanık ..."e ait olup, sanık ..."in kardeşi olan ve hakkında beraat hükmü verilip kesinleşen sanık ..."tan satın aldığı, sonradan ..."a 100 TL verip muayene işlemlerini yaptırdığı ... plakalı aracın, 09/03/2009 günü durdurulduğunda, motorlu araç trafik belgesinin sahte olarak düzenlendiğinin farkedildiği, motorlu araç trafik belgesinin 01/02/2010 tarihine kadar muayenesinin geçerli olduğuna ilişkin bilgilerin bulunduğu 2. sayfasının sonradan tamamen sahte olarak oluşturulduğu, motorlu araç trafik belgesi üzerindeki onaylayan memur imzası ile aynı araca ait motorlu araç tescil belgesi üzerindeki memur imzasının birbirinden farklı olduğu, 03/10/1995 tarihinden itibaren Trafik Tescil Şube Müdürlüğünde araçla ilgili herhangi bir işlem yapılmadığı ve motorlu araç trafik tescil belgesi düzenlenmediği, belgenin üzerinde bulunan 01 Şubat 2008 tarihinde 45436 sicil numaralı onaylayan memurun emekli olduğu ve imzanın ona ait olmasının mümkün olmadığının belirlendiği, kriminal uzmanlık raporuna göre de belgenin külliyen sahte oluşturulduğu ve aldatma kabiliyeti olduğunun tespit edildiği, bu suretle sanığın atılı suçları işlediği iddia edilen olayda;
1-Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine ilişkin temyiz incelemesinde;
Sanığa yüklenen ve 5237 sayılı TCK’nın 204/1 maddesinde düzenlenen resmi belgede sahtecilik suçunun gerektirdiği cezanın miktarı ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu aynı Kanun"un 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıllık olağanüstü dava zamanaşımı süresinin, suç tarihi olan Eylül-Ekim 2008 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşıldığından; 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanun"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanıklar hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı 223/8 CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
2-Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesinde;
Sanık savunması, müşteki ve mağdur beyanları, kriminal uzmanlık raporu, tutanaklar ile tüm dosya kapsamına göre sanığın atılı suçu işlediğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin mahkumiyet yönündeki kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin sanığın mahkumiyetine yeter delil bulunmadığına, atılı suçun unsurlarının oluşmadığına, lehe hükümlerin uygulanmadığına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 22/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.