11. Hukuk Dairesi 2016/5717 E. , 2017/3854 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 30/09/2015 tarih ve 2013/83-2015/509 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, dava dışı sigortalıya ait emtianın ..."den ..."ya taşıması sırasında zarara uğradığını, taşıma işini üstlenen davalı- taşıyanın meydana gelen hasardan sorumlu olduğunu, sigortalıya ödenen 3.508,53 TL"nin 16/03/2009 tarihi itibariyle faizi ile ihtaren talep edilmesine rağmen davalının ödeme yapmadığını, alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine icra takibi başlattıklarını, davalının haksız itirazı nedeniyle takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve müvekkili lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın mahiyeti itibariyle deniz taşıması olduğunu, ayrıca konşimentoda Hong Kong mahkemelerinin yetkili olacağının kararlaştırıldığını, asıl taşıma şirketinin konşimentoda belirlendiğini bu nedenle müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, taşımadan itibaren 1 yıl geçmiş olduğundan davanın zamanaşımına uğradığını, emtianın deniz taşıması sırasında hasarlandığının belli olmayıp, malın hasarlı olmadığına dair belgenin bulunmadığını, yeterli bilgi belge olmayıp, istif ve mühürlemenin yüklenici tarafından yapıldığını bu nedenle dava dışı sigortalı şirketin sorumlu olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma benimsenen bilirkişi raporu, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, sigorta sözleşmesine dayalı hasar tazminine ilişkin olduğundan davalının iş bölümü itirazının yerinde olmadığı, ticari adresi ve konşimentodaki yetki şartının incelemesi neticesinde taraflar arasında kabul edilmiş bir yetki klozu ve buna istinaden yetkili bir yerden sözedilemeyeceği, davalıya karşı izafeten acenta sıfatı ile dava açılmasında sakınca bulunmadığı hasarın meydana geldiğinin sabit olduğu, taşıyıcının yüklemede müdahale hakkının bulunduğu, 1 yıllık zamanaşımı süresinin başlatılan icra takibi nedeniyle kesildiği, alacağın yargılama ile belirlendiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, kararın gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve tarafların sözleşme ile kararlaştırdıkları yetki şartı bulunmamasına göre, davalı vekilinin yetkiye ilişkin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Dava, uluslararası taşıma sırasında hasara uğrayan yük nedeniyle ödenen sigorta bedelinin rücuen tahsili istemine ilişkin olup, dava dışı sigortalı adına düzenlenen konşimentonun arka yüzünde yer verilen 23. maddede sözleşmeden kaynaklanan veya ekli olduğu konşimentonun içeriğinden doğan her türlü ihtilafın yükleme ve tahliye yerindeki yerel hukukun zorunlu olarak uygulanacağı durumlar saklı kalmak kaydıyla Hong Kong Kanunları ile yönetileceği ve karara bağlanacağı öngörülmüştür.
5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun"un 2/4. maddesi uyarınca hâkimin, Türk Kanunlar ihtilâfı kurallarını ve bu kurallara göre yetkili olan yabancı hukuku re’sen uygulayacağı ve yetkili yabancı hukukun muhtevasının tespitinde tarafların yardımını isteyebileceği düzenlenmiş, aynı Yasa"nın 24/1. maddesinde ise sözleşmeden doğan borç ilişkilerinin tarafların açık olarak seçtikleri hukuka tâbi olacağı ve 29/1. maddesinde ise eşyanın taşınmasına ilişkin sözleşmelerin tarafların seçtikleri hukuka tâbi olacağı belirtilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, sigortalı ile taşıyan arasında düzenlenen sözleşme uyarınca Hong Kong Hukuku"nun uygulanacağı kararlaştırılmış olup, yukarıda yer verilen 5718 sayılı Yasa"nın 2, 24 ve 29. maddeleri uyarınca ... Hukuku"nun taraflar arasındaki uyuşmazlığa ilişkin kurallarının temini ile gerekirse tarafların bu hususta yardımının istenmesi ve yargılamanın belirlenen hukuk kurallarına göre yürütülerek sonuçlandırılması gerekirken; mahkemece bu yön üzerinde durulmaksızın, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle re’sen bozulması grekmiştir.
3- Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin esasa dair sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin yetkiye ilişkin temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) no’lu bentte açıklanan nedenle kararın re’sen BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 19/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.