1. Hukuk Dairesi 2015/863 E. , 2017/5917 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 31.10.2017 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat ... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilenler vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacılar, ortak mirasbırakanları ...’in 4 ada 2 parsel sayılı taşınmazdaki 20 no’lu bağımsız bölümünün 1/2 payını 08/11/2002 tarihinde davalı oğlu Osman’a temlik ettiğini, yapılan temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, çekişmeli taşınmazın 1/2 payının tapusunun iptali ile 1/7’şer oranda adlarına tescilini istemişlerdir.
Davalı, çekişmeli bağımsız bölümü 40.000,00 TL bedelle mirasbırakandan satın aldığını, satış bedelinin bir kısmını mirasbırakana farklı bir taşınmaz alarak, bir kısmını da mirasbırakanın isteği ile kardeşi ...’e ödeme yapmak suretiyle ödediğini bildirip davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mirasbırakan ...’in 02/01/2010 tarihinde ölümü ile geriye mirasçı olarak dava dışı eşi ...’yı, davacı çocukları ..., ..., ... ve ... ile davalı çocuğu ...’ı bıraktığı, murisin maliki olduğu 4 ada 2 sayılı parseldeki 20 no’lu bağımsız bölümün 1/2 payını 08/11/2002 tarih ve 4488 yev no’lu akitle davalı oğlu ...’a satış yoluyla temlik ettiği kayden sabittir.
Hemen belirtilmelidir ki, 6100 sayılı HMK"nun 190. maddesi ile 4721 sayılı TMK"nun 6. maddesi uyarınca herkes iddiasını ispatla mükelleftir. Bir başka ifade ile 08/11/2002 tarihli temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı olduğunu ispat külfeti davacı tarafa aittir.
Somut olayda, davacı tarafın bildirdiği dört tanıktan üçünün olayla ilgili bilgileri bulunmadığından bahisle tanıklık yapmaktan çekildikleri, kalan davacı tanığı ...’nin alınan beyanında yapılan temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu doğrular net bilgisinin olmadığı, davacının iddiasını ispatlamaya yarar başka deliller sunmadığı, öte yandan davalı tanıklarının muris ...’in çekişmeli bağımsız bölümü devretttiği gün 3. kişiden temlik aldığı taşınmaz bedelinin davalı tarafından ödendiğini ve yine satış bedelinin bir kısmını kızı ...’e verdiğini beyan ettikleri, savunmayı doğruladıkları, dosya kapsamı bir bütün halinde değerlendirildiğinde 08/11/2002 tarihli temlikin muvazaalı olduğunun kanıtlanamadığı sonucuna varılmaktadır.
Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davalı vekilinin temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 02.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 1.480.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenlerden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 31.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.