4. Hukuk Dairesi 2013/7481 E. , 2014/5979 K.
"İçtihat Metni" .
MAHKEMESİ : Göle Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 10/09/2012
NUMARASI : 2010/53-2012/146
Davacılar Y.. Ç.. vdl vekili Avukat M. K. tarafından, davalılar A.. U.. vdl aleyhine 05/03/2010 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen 10/09/2012 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davalı A.. U.. vekili, duruşmasız olarak incelenmesi de davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 08/04/2014 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine duruşmalı temyiz eden davalı asil A.. U.. geldi. Karşı taraftan davacılar adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra tarafa duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacıların, davalılardan N.. Y.., N.. U.., A.. U.., K.. Ş.. ve Y.. G.."ya yönelik temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davalılardan A.. U.."ın temyiz itirazlarına gelince;
Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacılar ve davalılardan A.. U.. tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar, davalı köy muhtarlarının da aralarında bulunduğu Göle İlçesine bağlı yaklaşık 45 kadar köy muhtarı tarafından imzalanan ve çeşitli kurumlara gönderilen dilekçedeki imzaların, köy muhtarlarının toplu olarak imzalamış olduğu başka bir evraktan kopyalanarak dilekçenin altına eklendiğini, sözkonusu dilekçede davalı Göle eski Kaymakamı A.. U.."ın aşırı derecede övüldüğünü ancak kendileri hakkında asılsız iddialarda bulunulduğunu, bizzat kaymakamın sahte belge niteliğinde dilekçe hazırlayarak muhtarlar adına dilekçede belirtilen ilgili makamlara bu dilekçeyi faksladığını ileri sürerek manevi tazminat talebinde bulunmuşlardır.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; dilekçenin içeriğinin davacılar hakkında ağır ithamlar içerdiği, davalı A.. U.. hakkında ise birçok övücü ibarenin yer aldığı, dilekçe altında Göle ilçesinde görev yapan tüm muhtarların imzasının bulunduğu, ancak yapılan incelemede dilekçenin düzenlendiği tarihte bazı köy muhtarlarının vefat etmesi nedeniyle imza atmalarının imkansız olduğu halde dilekçe altında imzalarının bulunduğu, dilekçe içeriğinde yer alan ihalelerle ilgili köy muhtarlarının ayrıntılı bilgiye sahip olmalarının mümkün olmadığını, belgeyi imzaladıklarını söyleyen köy muhtarlarının belgenin içeriğinden haberdar olmadıkları ve belgenin tam olarak nerede düzenlendiğini dahi bilemediklerini, bu nedenle meydana gelen olaylarda davalı köy muhtarlarınından hangilerinin sorumlu olacağının tespit edilemediği, söz konusu belgenin düzenlenmesinde ve gönderilmesinde dönemin Göle İlçesi Kaymakamı olan A.. U.."ın bilgisinin ve izninin olmamasının imkansız olduğu gerekçesiyle, A.. U.. hakkında açılan davanın kısmen kabulüne, diğer davalılar yönünden ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamından; dava konusu iddialarla ilgili davalılardan Göle eski kaymakamı A.. U.. hakkında yapılan idari soruşturma sonucunda verilen soruşturma izni ve disiplin cezasının Zonguldak İdare Mahkemesi"nin 31/03/2011 tarih, 2010/1775 Esas, 2011/416 sayılı Kararı ile; "..davacı hakkında isnat edilen fiilin sübuta erdiğine dair somut ve hukuken kabul edilebilecek herhangi bir belgenin bulunmadığı, soruşturma raporuna getirilen teklifte dahi, davacıya isnat edilen fiilin açık ve net bir şekilde davacı tarafından gerçekleştirildiğine dair değerlendirmeler yapılmadığı, kuşkuya dayanılarak davacının bizzat veya yardımı ile soruşturma konusu dilekçenin hazırlanmış olabileceği yönünde kanaat bildirildiği ancak; iddia edilen fiilin işlendiğine dair hiçbir tereddüte yer verilmeden açık ve net olarak ortaya konulması eylemin sübuta erdiği kanıtlanması gerekir, varsayımsal değerlendirmeler yapılarak tesis edilen disiplin cezasında hukuka uyarlık bulunmadığından dava konusu işlemin iptaline" şeklinde karar verildiği anlaşılmaktadır.
Şu halde dosya arasında bulunan tüm bilgi ve belgelerden; dava konusu dilekçenin davalılardan A.. U.. tarafından hazırlatıldığı konusunda hiçbir tereddüte yer vermeyen kesin bir delil bulunmadığı gözönüne alınarak, hakkındaki davanın ispatlanamadığı gerekçesi tümden reddi gerekirken, yerinde olmayan yazılı gerekçeyle davalılardan A.. U.."ın bir kısım tazminatla sorumlu tutulması dosya kapsamına uygun bulunmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle davalılardan A.. U.. yararına BOZULMASINA, davacıların davalılardan N.. Y.., N.. U.., A.. U.., K.. Ş.. ve Y.. G.."ya yönelik temyiz itizarlarının (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle reddine, bozma nedenine göre, davacıların davalılardan A.. U.."a yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve temyiz eden davalı A.. U.."dan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 08/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.