4. Hukuk Dairesi 2013/5411 E. , 2014/5978 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 11/12/2012
NUMARASI : 2010/260-2012/430
Davacılar Ü.. Ü.. vd. vekili Avukat T. K. tarafından, davalı Ü.. Ü.. aleyhine 16/06/2010 gününde verilen dilekçe ile miras sebebiyle istihkak istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın reddine dair verilen 11/12/2012 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 08/04/2014 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Avukat Tufan Karataş ile karşı taraftan davalı vekili Avukat E. C. geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
Dava miras sebebiyle istihkak istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm; davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar, ortak miras bırakan İ. Ü."nün 16/06/1990 tarihinde vefat ettiğini ve mirasçı olarak tarafları bıraktığını, murisin vefatından önce altı aylık dönemde eşinin refakatinde yurt dışında kesintisiz tedavi gördüğünü ve bu dönemde aile şirketi olan İ. K.Metal Endüstri AŞ"nin genel idaresini davalı oğlunun yaptığını, 08/01/1990 tarihli şirket merkezinde yapılan yönetim kurulu toplantısında "şirket hissedarlarından İ. Ü. ile A.. Ü.."nün hisselerinin Ü. Ü. ile Ü.C. M."e diledikleri biçimde devredilmesine muvafakat edilmesine" oy birliği ile karar verildiğini, ancak kararda muris ve kendilerine ait imzaların sahte olduğunu, 17/05/1990 tarihinde yapılan genel kurul toplantı tutanağının ise hisselerin devredilmiş şekliyle düzenlendiğini, haziran cetvelinde davalının pay oranının haksız olarak % 67,9 olarak göründüğünü, murislerinin ölümünden sonra İ.K. Metal Endüstri AŞ"nin peyderpey 1993 ve 1994 yıllarında satıldığını belirterek, sahte işlemler yapılmasa idi kendilerine intikal edecek olan hisse paylarının karşılığı olan bedelin tazminine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı zamanaşımı definde bulunarak, şirket hisse devirlerinin usulüne uygun yapıldığını, murisin ölümünden önce hisselerin bir kısmının kendisine bir kısmının davacılara devredildiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davacı tarafça İzka Kablo şirketinin genel kurulunda yapılan devir işleminde murisin ve davacı A.. Ü.." nün imzalarının gerçek olmadığı iddia edilmiş ve bu konuda dosyaya bilimsel mütalalar ibraz edilmiştir. İbraz edilen tüm raporlar, fotokopi belgeler esas alınmak sureti ile yapılan incelemeler sonucu tanzim
edilmiştir. 1990 yılında yapılan hisse devirlerinden sonra şirket genel kurul toplantılarının düzenlendiği ve şirketin tamamının satılmasına kadar bu durum davacıların bilgisi dahilinde olduğu gibi dava tarihine kadar bu konuda taraflar arasında ihtilaf olduğuna dair bir iddiada yoktur. Davacının da kabul ettiği gibi tüm tereke davalı tarafından idare edilmiştir. İzka Şirketine ait hisseler 1994 yılında satılmış ve tereke davası açılana kadar da taraflar arasında ihtilaf olmamıştır. Bu şekilde murisin ölümünden önce devredilen hisselere dayalı murisin ölümünden sonra tereke dosyasının dava tarihine kadar miras ihtilafına ilişkin dava açılmadığı, davacıların şirketin genel kuruluna katılmaya devam ettiği, hisselerin 1993 ve 1994 yılında satılması nedeni ile durumu bildikleri, ta ki 2008 yılında Sulh Hukuk Mahkemesine tereke tespiti davası açılana kadar ihtilaf konusu olmadığı, davacıların murisin ölümünden önce devredilen ve murisin 1990 yılında ölümünden sonra 1993 ve 1994 yılında satılan şirket hisseleri nedeni ile 2010 yılında açtığı davada, yasaların koyduğu zamanaşımı süresi dolmamış olsa bile davacıların iyi niyet ve dürüstlük ilkelerine uygun davranmadığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden davacıların, 08/01/1990 tarihli "şirket hisselerinin devri hakkında" toplantı karar tutanağı ile 17/05/1990 tarihli "olağan genel kurul toplantısında hazır bulunan hissedar cetveli" isimli belgelerde, muris İbrahim Üzümcü ile kendilerine ait imzaların sahte olduğunu ileri sürdükleri ancak Mahkemece herhangi bir imza incelemesi yaptırılmadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca tarafların gösterdiği tanıklar da dinlenmemiştir. Her ne kadar taraflarca bu belgelerin asılları dosyaya sunulamamış ise de; dosyada bulunan fotokopi belgelerin imza incelemesi yapılmaya elverişli olup olmadığı, elverişli ise imzaların sahte olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekir.
Mahkemece gerekli araştırmalar yapılarak tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun bulunmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve temyiz eden davacılar yararına takdir olunan 1.100,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine, peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 08/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.