Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/2595 Esas 2017/7821 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2595
Karar No: 2017/7821
Karar Tarihi: 16.10.2017

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/2595 Esas 2017/7821 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/2595 E.  ,  2017/7821 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacılar asliye hukuk mahkemesine ibraz ettkleri 23/12/2013 tarihli dava dilekçesinde, ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi 104 ada 3 parsel sayılı taşınmazın babalarına ait olduğunu, babalarının kendilerine verdiği muvafakatname ile 6292 sayılı Kanun kapsamında satış için başvuru yaptıklarını, 104 ada 4 parsel sayılı taşınmazın 104 ada 3 parsel sayılı taşınmaza tecavüzlü olduğunun tespit edildiğini belirterek 104 ada 4 parsel numaralı taşınmazın gerçeğe aykırı kadastro tespitinin iptaline, anılan parselin taşınmazlarına tecavüzlü kısımlarının tespit edilerek adlarına tesciline karar verilmesini talep etmişlerdir.
    Mahkemece uyuşmazlığın zilyetliğin korunmasına ilişkin olduğu gerekçesiyle sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmiş, kararın temyiz edilmeksizin kesinleşmesi sonrasında dosyanın gönderildiği ... ... 11. Sulh Hukuk Mahkemesi ise davanın salt zilyetliğin korunması ile ilgili olmadığı gerekçesiyle karşı görevsizlik yönünde hüküm kurmuş, bu hükmün de temyiz edilmeksizin kesinleşmesi sonrasında olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın gönderildiği Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 22/12/2014 günlü 2014/21234-19213 sayılı kararı ile salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerektiği belirtilerek ... ... 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiştir.
    Dosya kendisine gönderilen mahkemece yapılan yargılama sırasında davacılar 14/07/2015 tarihli celsede dava konusu taşınmaza yönelttikleri davanın yüzölçümündeki eksiklik iddiasına dayalı olduğunu belirtmişlerdir.
    Mehkemece; somut olayda davacıların dava konusu 104 ada 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydındaki yüzölçümlerinin hatalı olduğunu ileri sürdükleri, ileri sürülen hatanın yukarıda açıklanan 41. madde kapsamında düzeltilebilecek yüzölçümü hatalarından olduğu ve davacıların 41. maddeye dayanarak işlem yapılmak üzere kadastro müdürlüğüne müracaatları gerekirken doğrudan dava açtıkları, bu durumda davacıların talebinin idarenin
    görevine giren bir iş olmakla davanın yargı nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, Ek 4. madde kapsamında yapılan zilyetlik şerhine itiraz niteliğindedir.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye HMK"nın 114/1-b maddesi nazara alınarak hüküm kurulduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 16/10/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.