Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2168
Karar No: 2017/7819

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/2168 Esas 2017/7819 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/2168 E.  ,  2017/7819 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı ... vekili bila tarihli dilekçesinde, ... ilçesi, ... köyünde bulunan, sınırlarını bildirdiği yaklaşık 20409,83 m2 yüzölçümlü taşınmazın uzun yıllardan beri davacının zilyetliğinde bulunduğu iddiasıyla, taşınmazın müvekkili adına tescili istemiyle dava açmış, davalı ... 09/08/2012 havale tarihli cevap dilekçesi ile taşınmazın ... adına tescilini talep etmiştir.
    Mahkemece davanın kısmen kabulüne, 10/03/2014 tarihli fen bilirkişi ve 12/04/2014 tarihli orman bilirkişi rapor ve eki krokilerde (A) ile gösterilen kısmın davacı adına tarla vasfıyla tapuya tesciline, orman bilirkişi raporunda (B) ve (C) ile gösterilen kısımların aynı köy son parsel numarası verilerek orman vasfı ile ... adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından taşınmazın (A) kısmına yönelik olarak temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Kanunun 713. maddesi uyarınca kadastro sırasında tescil harici bırakılan tapusuz taşınmazın tesciline ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 1990 yılında 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan orman kadastrosu ve 2/B madde ugulaması ile 11/03/1966-09/04/1966 tarihleri arasında ilan edilen tapulama çalışmaları bulunmakta olup taşınmaz tescil harici bırakılmıştır.
    6100 sayılı HMK"nın 50. maddesinde medenî haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanın davada taraf ehliyetine de sahip olacağı, 51. maddesinde dava ehliyetinin medenî hakları kullanma ehliyetine göre belirleneceği, 114/d maddesinde ise taraf ve dava ehliyetinin dava şartlarından olduğu ve 115. madde uyarınca da mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağı belirtilmektedir.
    4721 sayılı TMK"nın 47, 48, 49 ve 50. maddelerinde de tüzel kişiliğin kazanılması, hak ehliyeti ile fiil ehliyeti ve bunun kullanılmasına ilişkin hükümler yer almaktadır.
    442 sayılı Köy Kanununun 37/7. maddesi uyarınca da köy tüzel kişiliği adına dava açmak ve açılan davayı takip yetkisi köy muhtarına aittir. Köy muhtarının hukukî bir engelinin çıkması durumunda bu yetki aynı Kanunun 33/b maddesine göre köy derneğinin seçeceği temsilciye tanınmıştır.
    Ancak, On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair 6360 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince;
    1) ... illerinde, sınırları il mülki sınırları olmak üzere aynı adla büyükşehir belediyesi kurulmuş ve bu illerin il belediyeleri büyükşehir belediyesine dönüştürülmüştür.
    2) ... Büyükşehir Belediyelerinin sınırları il mülkî sınırlarıdır.
    3) Birinci ve ikinci fıkrada sayılan illere bağlı ilçelerin mülkî sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır.
    Aynı Kanunun geçici 1. maddesinin onüçüncü fıkrasında; "1. maddeye göre tüzel kişiliği kaldırılan belediye ve köylerin mahkemelerde süren davalarında katıldıkları ilçe belediyesi taraf olur" hükmü yer almaktadır.
    Bu hüküm Kanunun "Yürürlük" başlıklı 36. maddesi uyarınca ilk mahalli idareler genel seçiminin yapıldığı 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.
    Somut olaya gelince; davalı Denizkent köyü tüzel kişiliğinin, 6360 sayılı Kanunun yukarıda belirtilen hükümleri gereğince tüzel kişiliği kaldırıldığından mahkemece yargılama sırasında sadece bağlı olduğu ilçe belediyesinin katılımı sağlanarak dava görülmüşse de, aynı Kanunla büyükşehir belediyesi sınırları il mülkî sınırları olarak belirlendiğinden ... Büyükşehir Belediyesinin de davada taraf olacağı dikkate alındığında 6360 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin onüçüncü fıkrası gereğince işlem yapılması için kararın bozulması gerekmiştir.
    Bunun yanı sıra; mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de H.M.K’nun 297/2. maddesinde “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” hükmü bulunmaktadır. Temyize konu dosyada ise hükme esas orman bilirkişi raporu ekindeki krokilerde dava konusu taşınmaz bölümlerinin yüzölçümleri belirtilmeden (A), (B) ve (C) harfleri ile incelenmiş, fen bilirkişi raporu ekindeki krokilerde ise orman bilirkişi raporunda (C) harfi ile gösterilen kısmı da içinde alacak şekilde taşınmaz (A) ve (B) olarak 2 kısımda incelenmiştir. Mahkemece 10/03/2014 tarihli fen bilirkişi ve 12/04/2014 tarihli orman bilirkişi rapor ve eki krokilerde (A) ile gösterilen kısmın davacı adına tarla vasfıyla tapuya tesciline, orman bilirkişi raporunda (B) ve (C) ile gösterilen kısımların aynı köy son parsel numarası verilerek orman vasfı ile ... adına tapuya tesciline karar verilmiş olup hükümde atıf yapılan fen ve orman bilirkişi raporlarında taşınmaz bölümleri benzer şekilde gösterilmediğinden ve mahkemece kabul edilen kısımların taşınmazın hangi bölümüne isabet ettiği ve yüzölçümü belirtilmediğinden hüküm açık ve infaza elverişli olmayıp anılan maddeye aykırıdır.
    Bu nedenle; mahkemece fen ve orman bilirkişiden infaza elverişli kroki düzelttirilerek, 12/04/2014 tarihli orman bilirkişi rapor ve eki krokilerde (B) ve (C) harfi ile gösterilen kısımların orman vasfı ile ... adına tapuya tesciline dair kararın temyiz edilmediğinden kesinleşmiş olduğu hususu da dikkate alınarak yeniden hüküm kurulması gerekmektedir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile taşınmazın 12/04/2014 tarihli orman bilirkişi rapor ve eki krokilerde (A) ile gösterilen kısmına yönelik usûl ve kanuna uygun olmayan hükmün BOZULMASINA, 16/10/2017 günü oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi