11. Ceza Dairesi 2015/4593 E. , 2017/4323 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık, banka ve kredi kartlarının kötüye kullanılması
HÜKÜM : Mahkumiyet
I-Sanık müdafiinin, Akbank"a yönelik “banka ve kredi kartlarının kötüye kullanılması” suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı arttırıcı ve azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
II-Sanık müdafiinin, “resmi belgede sahtecilik” suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Resmi belgede sahtecilik suçu seçimlik hareketle işlenebilen bir suç olup kullanılmakla temadi ettiği,aynı belgenin süregelen kullanımının hukuki kesinti oluşturmadığı müddetçe tek bir sahtecilik suçunu oluşturduğu, bu yönü ile zincirleme suç hükümlerinin uygulanma şartlarının bulunmadığı, buna rağmen Mahkemece sanığın suça konu sahte nüfus cüzdanını birden fazla değişik bankalara ibraz edip kullandığından bahisle zincirleme suç hükmünü uygulanması yerinde değilse de sanığın mahalle muhtarına düzenlettirdiği üzerinde kendi fotoğrafı bulunan sahte “nüfus cüzdanı talep belgesi” ile nüfus müdürlüğüne müracaat ederek suça konu nüfus cüzdanını tanzim ettirmek suretiyle “zincirleme olarak resmi belgede sahtecilik” suçunu işlediği bu nedenle uygulamanın sonucu itibariyle doğru olduğu anlaşıldığından bu husus bozma gerekçesi yapılmamış, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Bozmaya uyularak yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Mahkemenin 01.07.2009 tarih, 2009/151 Esas, 2009/230 sayılı kararıyla sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan 1 yıl 13 ay hapis cezasına hükmolunduğu,bu kararın sanık müdafiinin temyizi üzerine Dairemizin 09.11.2010 tarih ve 2010/14423 Esas, 2010/12710 sayılı kararıyla bozulduğu ve sanık lehine ceza miktarı yönünden kazanılmış hak oluştuğu gözetilmeden yazılı şekilde fazla ceza tayini,
2-Adli emanetin 2009/704 sırasına kayıtlı suça konu nüfus cüzdanının dosyada delil olarak saklanması yerine müsaderesine karar verilmesi,
Yasaya aykırı; sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususların 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hüküm fıkrasının 2. bendinin sonuna, " 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca, kazanılmış hak gözetilerek, resmi belgede sahtecilik suçundan hükmolunan sonuç cezanın 1 yıl 13 ay hapis cezasına indirilmesine” şeklinde bir paragraf eklenmek ve hüküm fıkrasının 8.bendindeki “... 5237 sayılı TCK"nın 54/1 maddesi uyarınca müsaderesine” ibaresi çıkartılarak yerine “...delil olarak saklanmasına” yazılmak suretiyle eleştiri dışında sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III-Katılan ... A.Ş vekilinin (1) nolu red kararı ile (5) nolu mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarına gelince;
1- Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 30.04.2009 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında ..."nın kimlik bilgilerine göre temin ettiği sahte nüfus cüzdanı ile katılan ... A.Ş"ye kredi müracaatında bulunmak suretiyle nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs suçunu işlediğinden bahisle kamu davası açıldığı, yine bozma ilamından sonra birleşen Ümraniye 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/59 Esas sayılı dava dosyası üzerinden de Ümraniye Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 15.01.2010 tarihli iddianamesi ile ..."nın kimlik bilgileri ile aynı bankadan aldığı kredi kartı ile değişik tarihlerde alışveriş yapmak suretiyle banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suretiyle haksız yarar sağlamak suçunu işlediğinden bahisle sanık hakkında kamu davası açılmış olması karşısında; Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığınca açılan davanın dolandırıcılığa teşebbüs, Ümraniye Cumhuriyet Başsavcılığınca açılan davanın ise banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçlarına ilişkin olduğu eylemlerin farklı olduğu, iki davanın mükerrer olmadığı gözetilmeyerek Ümraniye"ye açılan davanın mükerrir kabul edilerek red edilmesi Üsküdar"a açılan davanın ise iddianamede anlatılan suçun dışına çıkılarak banka veya kredi kartlarını kötüye kullanma suçundan mahkumiyet kararı verilmesi yasaya aykırı,
2- 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan,sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.