Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/8903
Karar No: 2017/3846
Karar Tarihi: 19.06.2017

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/8903 Esas 2017/3846 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/8903 E.  ,  2017/3846 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... 30. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... 30. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 06/10/2015 tarih ve 2013/123-2015/328 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı sigorta şirketine ... nolu Hayat Sigortası yaptırdığını, 23/05/2003 tarihinde sisteme kaydolarak primleri ödemeye başladığını, sistemden çıkmak istediğinde kendisinden 3 aylık prim borcunun kapatılmasının talep edildiğini, son prim üzerinden 315 USD prim ödemesi yaptığını, ödeme yapılmasına rağmen davalının haklarını iade etmediğini, 09.09.2009 tarihli yazı ile haklarının zayi olduğunun bildirildiğini, davalının haksız olarak ödemeleri ve kar payını ödemediğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla tüm primlerin ve nemaların en yüksek faiz tahakkuk ettirilerek ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacı tarafından poliçenin prim tutarı ödenmediğinden 05.05.2006 tarihinde iptal edildiğini, iptalle ilgili yazışmaların davacı tarafından bildirilen iadeli taahhütlü posta yoluyla tebliğ edildiğini, tekrar yürürlüğe girmesi için biriken tüm prim borçlarının tek seferde ödenmesi gerektiğini, davalının süresi dolmasına rağmen ödeme yapmadığını, biriken primleri ve nemalarıı isteme hakkının olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davanın hayat sigortası nedeniyle prim ve nema alacağı istemine ilişkin olduğu, davacı tarafından Dolar bazında 4.560,00 USD prim ödemelerinin yapıldığı, davalı tarafından prim ve nemalarına ilişkin ödeme yapılmadığı, sigorta poliçesinin Dolar bazında kar paylı birikim teminatı öngören sigorta poliçesi olduğu, aktüer bilirkişi tarafından düzenlenen raporda davacının yaptığı toplam ödemelerin 4.560,00 USD olduğu, ödenen primlerden istihsal ve idare masraflarının düşülmesinden sonra kâr payına esas (birimlere tahsis edilen) birikim primi toplamının 2.707,59 USD olduğu, dava dosyasında IS205826 nolu poliçenin tabi olduğu günlük kâr payı oranları/fon tutarları eklenmediği için yıllık bazda kâr payı hesabı yapıldığı, buna göre tahakkuk eden kâr payı tutarının 525,67 USD olduğu, yıllık bazda hesaplanan kâr payı tutarının eklenmesi sonucunda kâr paylı toplam birikim tutarının 3.233,26 USD olduğunun belirtildiği, yapılan hesaplamanın usulüne uygun olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile ödenen primler alacağı için 4.560,00 USD"nin ödeme günündeki rayiç değeri ile nema talebi alacağı için 3.233,26 USD"nin ödeme günündeki TL karşılığının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, hayat sigortası sözleşmesine dayalı prim ve nema alacağı istemine ilişkindir. Mahkemece bilirkişi raporunda hesaplanan davacı tarafından yatırılmış olan tüm prim tutarı ile bu prim tutarından istihsal ve idare masrafları düşüldükten sonra belirlenen kar payına esas birimlere tahsis edilen birikim primi ve tahakkuk eden kar payı toplamı bakımından davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere mahkemece davacı tarafından yatırılan 4.560,00 USD tüm prim tutarından istihsal ve idare masrafları düşüldükten sonra belirlenen kar payına esas 2.707,59 USD birikim primi ve tahakkuk eden 525,67 USD kar payı toplamı olan kar paylı toplam birikim tutarı 3.233,26 USD"nin tahsiline karar verilmesi gerekirken davacı tarafından yatırılan 4.560,00 USD tüm prim tutarının da ayrıca tahsiline karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın davalı yararına bozulmasını gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 19/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi