Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2103
Karar No: 2017/7817
Karar Tarihi: 16.10.2017

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/2103 Esas 2017/7817 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/2103 E.  ,  2017/7817 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine, Orman Yönetimi ve ... Belediye Başkanlığı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili, 10/05/2012 tarihli dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ... Beldesi, ... mevkiinde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının müvekkili yararına oluştuğunu iddia ederek Medeni Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir.
    Hazine vekili 08/06/2012 tarihli cevap dilekçesi ile; taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece davanın kısmen kabulüne, kadastro ve harita mühendisi bilirkişiler tarafından tanzim edilen 29/05/2013 tarihli rapor ve krokide sarı renkle taralı olup (A) harfi ile gösterilen 3275.33 m² yüzölçümlü taşınmazın [(A-1) olarak gösterilen 88.69 m² ve (A-2) olarak gösterilen 128.61m² yüzölçümlü yapılar ve meyve ağaçları dahil] davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, aynı raporda mavi renkle taralı olup (B), (D) ve (F) harfleri ile gösterilen ve kırmızı renkle taralı olup (C) ve (E) harfleri ile gösterilen taşınmazlara yönelik tescil talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalılar Hazine, Orman Yönetimi ve ... Belediye Başkanlığı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 26/03/2012 günü ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır.
    Taşınmazların bulunduğu yerde genel arazi kadastrosu işlemi 1955 - 1956 yıllarında yapılmış ve 26.09.1956 tarihinde kesinleşmiştir. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir.
    Mahkemece yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki;
    Davacı gerçek kişi kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak dava açmış olduğuna göre, öncelikle, dava konusu edilen yerin zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olup olmadığının ve zilyetlik koşullarının davacı yararına gerçekleşip gerçekleşmediğinin usûlünce araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak; mahkemece, dava tarihinden 15-20 yıl öncesine ait hava fotoğrafları ile bu fotoğraflardan elde edilmiş memleket haritaları ile topoğrafik fotogrametri yöntemiyle düzenlenmiş kadastro paftası örneği getirtilerek uygulanıp davacı adına tescile karar verilen ve temyize konu (A) harfi ile gösterilen 3275.33 m² yüzölçümlü taşınmazın niteliği ile konumu ve o tarihlerde tasarruf edilen yerlerden olup olmadığı saptanmamış, hükme esas orman bilirkişi raporu ekinde çekişmeli taşınmaz ve geniş çevresini gösterir
    kadastro paftası ile keşifte uygulandığı bildirilen 1948 tarihli hava fotoğrafında çakıştırma yapılmamış, taşınmaza komşu tüm parsellerin kadastro tutanakları, davalı iseler dava dosyaları, kesinleşerek tapuya kaydedilmiş iseler tapu kayıtları, varsa kadastro tespitlerinin dayanağı olan belgeler eksiksiz olarak getirtilmemiş, davacı adına aynı çalışma alanı içinde belgesizden tespit edilen taşınmaz bulunup bulunmadığı yöntemince araştırılmamıştır.
    Bu hususların yanı sıra; Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü kapsamında açılan tescil davalarında davalı konumunda bulunanların aynı dava içerisinde Medenî Kanunun 713/6. maddesi hükmü kapsamında karşılık tescil talebinde bulunabileneceği, bu çerçevede davalı Hazinenin tescil talebinde bulunduğu halde, mahkemece bu husus gözardı edilerek davacı yanın davasının kısmen reddine karar verilmiş iken, Hazinenin tescil talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması yerinde olmadığı gibi, davaya konu (B), (D) ve (F) harfleri ile gösterilen taşınmazların sırasıyla 630, 666 ve 629 parsel sayılı taşınmazlar kapsamında kaldığı, dosya kapsamında yer alan belgelerin incelenmesinde 629 ve 666 parsel sayılı taşınmazların tarla vasfında olup tapu kayıtlarının yüzölçümü ve malik hanesinin açık olduğu, 630 parsel sayılı taşınmazın tarla vasfı ile Hazine adına hükmen tescil edildiği halde tescile esas dosyanın dosya kapsamına alınmadığı, 629 ve 666 parsel sayılı taşınmazların davalı olup olmadığının araştırılmadığı anlaşılmıştır. Eksik araştırma ve incelemeye, yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulamaz.
    Bu nedenlerle; dava tarihinden 15-20 yıl öncesine ait hava fotoğrafları ve bu fotoğraflardan elde edilmiş memleket haritaları, topoğrafik fotogrametri yöntemiyle düzenlenmiş kadastro paftası örneği, komşu parsellere ilişkin tapu kayıtlarının ve varsa dayanak tapu ve vergi kayıtları ile davalı iseler dava dosyalarının, tapu kayıtları mahkeme kararı sonucu oluşmuş ise ilgili dava dosyaları ilgili yerlerden getirtildikten sonra, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memuru, bir ziraat yüksek mühendisi ile yerel bilirkişiler ve davacı tanıkları eşliğinde yeniden keşif yapılarak çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle, bu belgelerde taşınmazların ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak taşınmazların konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritalarının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte memleket haritaları ile hava fotoğrafları üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli, yine fotogrametri yöntemiyle düzenlenen kadastro paftalarında zilyet ve tasarruf edilen yerlerden olup olmadığı ile ön bindirmeli çekilen ve birbirini izleyen stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelenip taşınmazların niteliğinin, konumunun ve kullanım durumunun, imar ve ihya ile zilyetliğin hangi tarihte başlayıp tamamlandığı belirlenmeli, keşifte yerel bilirkişiler yanında varsa, zilyetlik tanıkları taşınmazlar başında dinlenmeli; taşınmazların zilyetlikle kazanılacak kültür arazisi niteliğinde bulunup bulunmadığı imar ve ihyanın ne zaman tamamlandığı ne kadar süredir tarım alanı olarak kullanıldığı hususunda taş - toprak analizi de yapılmak suretiyle ziraatçı bilirkişiden rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları uygulanmalı bu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları
    taşınmazlar başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; dava tarihine kadar davacı yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, tapu ve ilgili kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, aynı Kanunun 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükümleri gözönünde bulundurularak sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanmalı, 629 ve 666 parsel sayılı taşınmazların davalı olması halinde görev hususu nazara alınmalı, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre Hazinenin karşı tescil talebi de dikkate alınarak bir hüküm kurulmalıdır.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar Hazine, Orman Yönetimi ve ... Belediye Başkanlığının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 16/10/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi