Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1434
Karar No: 2017/3845
Karar Tarihi: 19.06.2017

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/1434 Esas 2017/3845 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/1434 E.  ,  2017/3845 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 22/10/2015 tarih ve 2014/189-2015/434 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankanın ... Şubesinden 50.000 TL tutarlı 6004356847 ve 25.000 TL tutarlı 6004356998 numaralı kredi kullandığını, 09/05/2013 tarihinde kredilerin tamamını ödemiş olmasına rağmen taşınmazında bulunan ipoteğin davalı tarafından haksız kaldırılmadığını, gerekçe olarak 24/05/2010 tarih ve 6004323857 numaralı dava dışı 3. kişiye kefil olmaktan kaynaklanan borcun halen ödenmediğinin gösterildiğini, müvekkil tarafından bu icra takibine itiraz nedeniyle davalı tarafından açılan itirazın iptali davasında ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2013/61 E. sayılı dosyasında mahkemenin kefillikten dolayı borçlu olmadığına karar verildiğini, müvekkilin ipoteğe konu kefil olduğu borcu kapatmasına, bu hususta davalı taraftan ibraname almasına rağmen davalının ipoteği kaldırmadığını iddia ederek borçlu olmadığının tespiti ile ipoteğin fekkine, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davacının, ... şubesi kredili müşterisi olduğunu, yine anılan şubenin takipli müşterisi ... ile 24/05/2010 tarihinde imzalanan sözleşme uyarınca kefaleti bulunduğunu, dava dışı ..."ın davalı bankaya kredi kartı, kredili bankomat riski ve karşılıksız çıkan çekleri sebebiyle borçlarının devam ettiğini, davacının vermiş olduğu ipoteğin 24/05/2010 tarihinde imzalanan kredi sözleşmesi uyarınca kullandırılan tüm kredilerin teminatını teşkil etmesi ve bu kredilerle ilgili riskin devam etmesi nedeniyle ipoteğin haklı olarak kaldırılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; dava, ipoteğin fekki ile buna bağlı olarak manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, davalı banka ile dava dışı ... arasında 24/05/2010 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi tanzim edildiği, sözleşmeyi davacının da müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olduğu, anılan sözleşme kapsamında üçüncü şahıs kredi lehtarına kullandırılan kredilerden, kredili mevduat hesabı ve gayri nakdi çek kredisi borçlarının henüz ödenmediği, dava dışı üçüncü şahıs kredi lehtarı olan ..."ın kredi borçları tamamen ödeninceye kadar kefalet sözleşmesi kapsamında davacının sorumluluğunun devam edeceği, davacının dava dışı üçüncü şahıs ..."ın genel kredi sözleşmesinden doğacak olan borçlarına ilişkin yapmış olduğu kefalet sözleşmesinin daha eski tarihli olmak ile birlikte daha yeni tarihli ipotek resmi senedinde de bu genel kredi sözleşmesi ve buna bağlı kefalet sözleşmesine açıkça atıf yapılmadığı, bu sözleşmeden doğacak kefalet borcunun ipotek kapsamında sayılmasının teminat hukukuna hakim olan ""belirlilik prensibine"" açıkça aykırılık oluşturacağı, bu bağlamda davacının rehin sözleşmesi yapılırken göz önüne aldığı borcun sona ermesiyle ipoteğin fekki şartlarının da gerçekleştiği, davalının eyleminde davacının kişilik haklarına saldırı niteliği bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile manevi tazminat isteminin reddine, ipoteğin fekkine karar verilmiştir.
    Kararı davacı vekili ve davalı vekili temyiz etmiştir.
    1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Dava, ipotek ile teminat altına alınan alacağın ödendiği iddiasıyla ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece yukarıda açıklandığı üzere yeni tarihli ipotek resmi senedinde genel kredi sözleşmesi ve buna bağlı olarak kefalet sözleşmesine açıkça atıf yapılmadığı, bu nedenle kefalet borcunun ipotek kapsamında sayılmasının teminat hukukuna hakim olan Belirlilik İlkesine aykırı olduğu gerekçesiyle ipoteğin fekkine karar verilmiştir. Davacının kefilli olduğu kredi sözleşmesi 24/05/2010 tarihinde düzenlenmiş, taraflar arasında ipotek akit tablosu 04/06/2010 tarihinde düzenlenmiştir. İpotek akit tablosu ciranta, aval, kefil ... gibi her türlü sebepten doğmuş ve doğacak borçların teminat altına alınması için tesis edilmiş olup, ipotek borçlusu davacının davalı bankaya karşı kefaletten dolayı doğmuş ve doğacak borçlarını teminat altına aldığının kabulü ile mahkemece davacının kefalet borcunun bulunup bulunmadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle ipoteğin fekkine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın davalı yararına bozulmasını gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,20 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 19/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi