Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/34012 Esas 2011/15728 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/34012
Karar No: 2011/15728

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/34012 Esas 2011/15728 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2010/34012 E.  ,  2011/15728 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Adana 1. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 26/11/2010
    NUMARASI : 2010/771-2010/1200

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, borçlu vekili, borçlu  adına gönderilen ödeme emrindeki tebligat adresinin, adı geçenin kendisine ait işyeri adresi olmadığını,diğer davalıların adresine tebligat yapıldığını, usülsüz tebligat yapılarak icra takibinin kesinleştirildiğini  belirterek borca ve imzaya itiraz etmiştir.
    7201 sayılı Tebligat kanunun 17. maddesinde; "Belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra  edenler, o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ, aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine, meslek veya sanatını evinde icra edenlerin memur ve müstahdemlerinden biri bulunmadığı takdirde aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerden birine “yapılacağı; aynı yasanın 39 maddesinde ise“ Bu kanun hükümlerine göre kendilerine tebliğ yapılması caiz olan kimselerin o davada hasım olarak alakaları varsa muhatap namına kendilerine tebliğ” yapılamayacağı hususları düzenlenmiştir.
    Somut olayda, ödeme emrinin “ birlikte çalışan iş arkadaşı imzasına kaydı düşülerek Tebligat Kanununun 17. Maddesi gereğince tebliğ edilmek istendiği anlaşılmaktadır.  Mahkemece gerekli araştırma yapılarak tebliğ adresinin borçlunun şahsına ait bir işyeri olup olmadığı  tespit edilmeden, tebligatın usulüne uygun olduğuna ve bu nedenle itirazın süresinde olmadığından reddine   karar verilmesi doğru olmadığı gibi; takipte muhatap borçlu yerine tebligat yapılan n aynı takipteki diğer borçlu olması nedeni ile hasıma yapılan tebligat, takipteki sıfatları gözetildiğinde TK.’nun 39. maddesine de aykırıdır.
    Mahkemece, yukarıdaki kurallara göre inceleme ve değerlendirme yapılıp sonucuna göre bir karar verilmeli, tebligatın usulsüz olduğu sonucuna varıldığı takdirde,  7201 sayılı Kanunun 32. maddesi de gözetilerek, borçlunun usulsüz tebligatı öğrendiği tarihin tebliğ tarihi olarak tespitine karar  verildikten sonra borçlu vekilinin süresinde olan imzaya ve borca itirazının da esası incelenmelidir.
    Açıklanan nedenlerle eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. 
    SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 12/07/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.
           

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.