11. Hukuk Dairesi 2016/5440 E. , 2017/3844 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 19/11/2015 tarih ve 2014/76-2015/556 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı, davalı şirket aleyhine ... ... 24. İcra Müdürlüğü"nün 2013/19122 Esas sayılı dosyasıyla icra takibi yaptığını, takibin borçlu vekilinin itirazı nedeniyle durduğunu, 2000 yılında davalı şirket hisselerini 2933 Euro karşılığında satın alarak şirket hissedarı olduğunu, bu tarihten sonra şirketten tarafına herhangi bir kâr payı ve ücret ödenmediğini, 26.06.2006 tarihinde davalı şirkete giderek ... isimli şahıstan kâr payı istediğini, kendisine holdingin battığını, ödeme planıyla ödeyeceklerini söyleyip eline ödeme planı verdiklerini, okuma yazması olmadığından ve neye imza attığını bilmeden ödeme planı sanarak imzaladığını, davalı taraftan alacaklı olduğunu iddia ederek davalının itirazının iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiş, 31.07.2015 tarihli ıslah dilekçesinde dava dilekçesinde ki taleplere ilave olarak davalı şirketin ortağı olduğuna karar verilmesini, ortak sıfatıyla davalı şirketin pay defterine kaydedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının müvekkili şirketten hisse aldığını ancak bu hisseleri 2003 yılında ve 2006 yılında devrettiğini, müvekkili şirkette herhangi bir ortaklığının kalmadığını, taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının dava dilekçesindeki talebi ile ıslah taleplerinin birbiri ile çeliştiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; dava şirkete verilen hisse bedeli ve kâr payı alacağının tahsili amacıyla yapılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, davacı dava dilekçesinde itirazın iptali istemiyle dava açmış olduğu, 31.07.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile davayı ortaklığın tespitine çevirmek istediği, davacı yargılama sırasında ve dava dilekçesinde okuma yazma bilmediğini beyan ettiğinden 31.07.2015 tarihli dilekçe içeriğinin doğru olup olmadığı hususu 19.11.2015 tarihli duruşma da davacıya sorulduğu, dilekçe içeriğinin kabul edildiğini ve kendisinin şirket ortağı olduğunu beyan ettiği, davacının itirazın iptali davasını ortaklığın tespitine çevirmek istemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, davacının bu yöndeki ıslahının mümkün bulunmadığı, davacının 31.07.2015 tarihli ıslah dilekçesi ve duruşmadaki beyanında davalı şirkette ortak olduğunu açıkça ikrar ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı temyiz etmiştir.
Dava, davalı şirkete ait hisse bedeli ve kâr payı alacağına ilişkin icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davacının ıslah talebi ile itirazın iptali davasını ortaklığın tespiti davasına dönüştürmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı 31.07.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile davasını tamamen ıslah ederek davalı şirkette ortaklığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davanın tamamen ıslahını düzenleyen HMK 176/1 fıkrasına göre davanın tamamen ıslahı herzaman mümkün olup, mahkemece ıslah talebi gereğince davacının davalı şirkette ortaklığının tespiti talebi değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın davacı yararına bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 19.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.