12. Ceza Dairesi 2017/3628 E. , 2018/135 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Ceza Hakimliği
Taksirle ölüme neden olma suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda, Aliağa Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 17/05/2016 tarihli ve 2016/2330 soruşturma, 2016/1906 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin Karşıyaka 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 22/07/2016 tarihli ve 2016/1208 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu,
Somut dosya kapsamına gore, 06/04/2016 tarihli kaza tespit tutanağında “..…motorsikletin ... plakalı olduğu ve sürücüsünün ... olduğu, gemi söküm istikametine seyri sırasında ... 2. Kapıyı 25 metre geçe ... plakalı kamyonla yan yana gittiği daha sonra motorun görüntüsünün olmadığı, kamyonun devam ettiği incelemeler sonucunda anlaşılmıştır. Kamyon ve sürücü... Rafinerisi döküm alanında bulunmuştur.” şeklindeki tespitlerde kusur durumuna ilişkin bir değerlendirme yapılmaması, şüphelinin 06/04/2016 tarihli savcılık ve kolluk ifadesinde hiçbir şey görmediğini beyan etmesine karşın, yine aynı tarihli ön bilgi görüşme tutanağında arka kısmına doğru bir motorun çarptığını dikiz aynasından gördüğünü, korkudan durmayarak kaçtığını şifahi olarak söylediğinin tutanak altına alınarak çelişkili beyanlarda bulunması, keza 06/05/2016 tarihli bilirkişi raporunda yolun zemine monteli dubalar ile bölünmüş olduğu belirtilmesine rağmen bu bölünmenin işaret veya işaretçiler tarafından sürücülere ikaz edilip edilmediğine ilişkin bir tespit bulunmaması karşısında, dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderilerek şüpheli kaldığı değerlendirilen kusur durumuna yönelik yeniden bir rapor aldırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik soruşturmaya dayalı olarak kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, ortada 5271 sayılı Kanun’a uygun bir soruşturmanın bulunmadığı bir durumda, anılan Kanun’un 160. maddesi ve diğer maddeleri uyarınca soruşturma yapılmasını sağlamak maksadıyla merciince itirazın kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 13.06.2017 gün ve 94660652-105-35-2333-2017-Kyb sayılı yazılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay tarihinde gece vakti,meskun mahalde, şüpheli, idaresindeki kamyonla gemi söküm yolu ... 2.kapıyı 25 metre geçtikten sonra zemine sabitlenmiş plastik dubalarla iki yönlü hale getirilmiş, 4,7 metre genişliğindeki yolda seyri sırasında kendisi ile aynı istikamette seyir halinde olan ölen sürücü idaresindeki motosiklet ile kamyonun sol arka kısmının çarpışması sonucu motosikletin devrildiği ve motosiklet sürücüsünün öldüğü iddiası ile başlatılan soruşturmada, maddi olayın ve kusur durumunun şüpheye yer bırakmayacak biçimde belirlenmesi için keşif yapılarak bilirkişi raporu aldırılması ve delillerin etraflıca araştırılıp ortaya çıkacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmediği anlaşılmakla,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 173. maddesinin 3. fıkrası hükmü gereğince, şüpheli ... hakkında taksirle öldürme suçundan eksik incelemeye dayalı olarak verilen Aliağa Başsavcılığının 17/05/2016 tarihli ve 2016/2330 soruşturma, 2016/1906 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararına karşı yapılan itirazın belirtilen şekilde inceleme yapılmasından sonra sonuçlandırılması yerine doğrudan reddine ilişkin mercii Karşıyaka 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 22/07/2016 tarihli ve 2016/1208 değişik iş sayılı kararında isabet görülmemiş olup,
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, Aliağa Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 17/05/2016 tarihli ve 2016/2330 soruşturma, 2016/1906 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Karşıyaka 1.Sulh Ceza Hakimliğinin 22/07/2016 tarihli ve 2016/1208 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde Sulh Ceza Hâkimliğince yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 09.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.