Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/6123
Karar No: 2015/3325
Karar Tarihi: 24.02.2015

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/6123 Esas 2015/3325 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2014/6123 E.  ,  2015/3325 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


    Davacı, doğum borçlanması yapabilmesi için vekil öğretmenlik yaptığı döneme ilişkin sigortalılığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
    Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

    K A R A R

    Davacı, doğum borçlanması hakkının tespitini istemiştir.
    Mahkemece; davacının ilk defa 506 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olarak doğum yaptığı tarihten sonra çalışmaya başladığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının doğum borçlanmasına yönelik 31.07.2012 tarihli talebinin davalı Kurum tarafından; doğum yaptığı tarihten önce SSK"lı hizmeti bulunmadığından bahisle reddedildiği, davacının 16.05.1995 – 30.01.1996 tarihleri arasında kısmi ve 18.02.2004 – 2012/5. ay arası aralıksız olarak 506 sayılı Yasa kapsamında sigortalılığı bulunduğu, ayrıca 25.11.1981 – 26.02.1982 ve 30.03.1982 – 14.05.1982 tarihleri arasında vekil öğretmen olarak 5434 sayılı Yasa kapsamında çalıştığı, 04.09.1983 ve 07.03.1987 tarihlerinde doğum yaptığı, davacının aynı talep ile İdare Mahkemesine açtığı davada görevsizlik kararı verildiği anlaşılmıştır.
    5510 sayılı Yasa"nın “sigortalıların borçlanabileceği süreler” başlıklı 41/1-(a) maddesinde; Kanunları gereği verilen ücretsiz doğum ya da analık izni süreleri ile 4. maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalı kadının, iki defaya mahsus olmak üzere doğum tarihinden sonra iki yıllık süreyi geçmemek kaydıyla hizmet akdine istinaden işyerinde çalışmaması ve çocuğunun yaşaması şartıyla talepte bulunulan süreleri borçlanabileceği düzenlenmiş idi.
    11 Eylül 2014 gün ve 29116 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yayımı tarihinde yürürlüğe giren 6552 sayılı Yasa"nın 43. maddesi ile ise; 5510 sayılı Yasa"nın 41/1-(a) maddesi değiştirilerek 5510 sayılı Yasa"nın 4. maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri kapsamındaki sigortalı kadınların da doğum borçlanması yapabilmesi imkanı getirilmiştir.
    Kural olarak her kanun, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren derhal hukuksal sonuçlarını doğurmaya başlar ve bu tarihten sonra meydana gelen olaylara ve ilişkilere uygulanır. Bu kuralın doğal sonucu da kanunların geriye yürümemeleridir.
    Ancak sosyal güvenlik hukukunun özel ve kamusal niteliği itibarıyla ve 6552 sayılı Yasa"da anılan hükümle getirilen ve 5510 sayılı Yasa"nın 4/b ve c bentleri kapsamındaki sigortalıların lehine olan bu borçlanma hakkının, Yasa"nın yürürlüğünden önceki doğum olaylarına ve doğum borçlanması taleplerine uygulanmasını engelleyen bir düzenlemenin olmadığı gözetildiğinde, Yasa"nın yürürlük tarihinden önce meydana gelmiş doğum olaylarına ve doğum borçlanması taleplerine de uygulanabileceğini kabul etmek gereklidir. Zira maddi hukukun her zaman, hayatın değişen sosyal akışı içinde gelişen tüm olayları ve ayrıntıları kurallaştırma gücüne sahip olmadığını da dikkate alıp çıkarlar dengesi ve adalet duygularını gözeterek toplumun gereksinmelerini karşılamakla yükümlü bulunan yargı organları, sigortalıların lehine hükümler içeren düzenlemelerin yürürlüğe girdiği durumlarda, kanun koyucunun amacını da gözönünde bulundurarak, söze oranla öze üstünlük tanıyan bir yorumla sonuca varmalıdır.
    O halde mahkemece yapılacak iş; 25.11.1981 – 26.02.1982 ve 30.03.1982 – 14.05.1982 tarihleri arasında 5434 sayılı Yasa kapsamında vekil öğretmen olarak çalışan davacının doğum borçlanması talebini anılan Yasa değişikliği kapsamında yeniden değerlendirerek varılacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir.
    Bu nedenlerle davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 24/02/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi