11. Hukuk Dairesi 2016/1184 E. , 2017/3841 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 21/10/2015 tarih ve 2014/469-2015/225 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin uzun yıllardır ayakkabı, bot, çizme çanta vb. ürünlerinde üretim ve satışı ile iştigal ettiğini, müvekkilinin "... Ltd. Şti." ibaresinden oluşan markanın 18. sınıfta ve 35. sınıfta tescil ettirilmesi için davalı TPE "ne 2012/88689 sayılı başvuru yaptığını, aynı ticaret unvanında da kullandığını, başvurunun 2011/104755, 144777 sayılı ve "...” ibareli markalarla KHK 7/1-b uyarınca reddedildiğini markaların farklı olduğunu ileri sürerek 2014-M-12190 sayılı YİDK kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPE vekili, yapılan işlemlerin usule ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; dava, YİDK kararının iptaline ilişkin olduğu, davacı başvurusunun 2012/88689 sayılı "... Ltd. Şti." ibareli 18, 35 sınıfta yapılan başvuru olduğu, YİDK kararında emsal alınan 2011/104755 sayılı 35. sınıfta "..." ibareli, 144777 sayılı 08, 09, 14, 16, 18, 20, 21, 25, 34 sınıfta "..." ibareli markalar olduğu, her iki taraf markalarının aynı mal ve hizmetlere ilişkin olduğu, markalar arasında ortak ayırt edici, ilk bakışta ve derhâl göze çarpan unsurun "..." ibaresi olduğu, markalarda ayırt ediciliği bu ibarenin ön plana çıkardığı, davacı başvurusunda asıl unsurun .... ibaresi olduğu diğerlerinin ise tali unsur olarak yer aldığı, aynı markadan yararlanmak isteyen ortalama düzeydeki yararlanıcı ve tüketicilerin ilk bakışta ve derhâl herhangi bir araştırma yapmasına gerek kalmaksızın bu marka ve işaretin farklı işletmelere ait iki marka olduğunu algılamalarının mümkün olmadığı, bu hususun her hangi bir inceleme yapılmasını gerektirmeyecek derecede açık ve net biçimde görüldüğü, başvuru konusu işaret ile redde mesnet markayı karıştırılacak derecede benzer görülmesinin kaçınılmaz olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 19/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.