21. Hukuk Dairesi 2014/6364 E. , 2015/3321 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davacı ve davalılardan Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacı ve davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava; davacının davalıya ait ... inşaatında 12.04.2009 – 15.04.2010 tarihleri arasındaki çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacının davalıya ait işyerinde davalı Kurum"a bildirilen süreler dışlanmak suretiyle 21.02.2010 – 15.04.2010 tarihleri arasında toplam 55 gün daha hizmet akdi ile çalıştığının, bu eksik sürelerin 506 S-sayılı Yasa"nın 79. maddesi gereğince (yeni 5510 Sayılı Yasa 4/a.madde) sigortalı çalışan olarak tespitine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalıya ait inşaat işyerinde bekçilik yaptığını ve getir-götür işlerine baktığını beyan eden davacı adına davalı işverence 18.02.2010 tarihli işe giriş bildirgesi düzenlendiği, işyerinde başka bir işçinin iş kazası geçirmesi olayı ile ilgili yapılan 18.02.2010 tarihli denetim sonucu davacının sigortasının başlatıldığı ve 18.02.2010 – 20.02.2010 tarihleri arasında davalı işyerinde geçen çalışmalarının davalı Kurum"a bildirildiği, dönem bordrolarının davalı Kurum"dan istenildiği, ancak gönderilmediği, tespit edilen komşu işyeri tanıklarından inşaatın karşısındaki kütüphanede çalışan tanığın davacının bir yıl kadar çalıştığını beyan ettiği, davalı işyerini denetime giden ve Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü"nde mühendis olarak çalışan tanığın; inşaatın denetimini yaptığını ve denetimlere gittiğinde davacıyı gördüğünü, davacının her işi yaptığını, 2009 yılından sonra davacının yaklaşık 1,5 yıl çalıştığını beyan ettiği, mahkemece karara esas alınan bilirkişi raporunda; 18.02.2010 tarihinde yapılan denetimde davacının çalışmaya başladığı tarihin 18.02.2010 olarak gösterildiği ve davacının bu tutanağı imzaladığı, bunun aksini kanıtlayacak eşdeğerde yazılı belge de sunamadığı belirtilerek ve bildirilen çalışmalar gereğince de talebin 21.02.2010 tarihinden itibaren kabulünün gerektiğinin bildirildiği, ancak 18.02.2010 tarihli tutanağın dosyada mevcut fotokopisinde alt kısmının çıkmadığı ve davacının imzası olup olmadığının belirlenemediği, ... tarafından inşaat işinin başlama tarihinin 17.12.2008 ve geçici kabul tarihinin de 18.01.2010 olarak bildirildiği anlaşılmıştır.
Bu tür hizmet tespitine yönelik davaların Kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Yasal dayanağı dava tarihinde yürürlükte olan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. maddesi ile halen 5510 sayılı Yasa"nın 86. maddesi olan bu tür davalarda; öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin, işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin o dönemde gerçekten var olup olmadığı, Kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı, eksiksiz bir şekilde belirlenmeli, daha sonra çalışma iddiasının gerçeğe uygunluğu özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispatlanabilirse de çalışmanın konusu, niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli ve dinlenilen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde çalışan işyerinde kayıtlı bordro tanıkları ya da komşu ve yakın işyerlerinde çalışan kayıtlı tanıklar olması sağlanarak çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak şekilde belirlenmelidir. Bu yön Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 16.09.1999 gün 1999/21-510-527, 30.06.1999 gün 1999/21-549-555, 05.02.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 03.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578 ve 01.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
Somut olayda; her ne kadar mahkemece karara esas alınan bilirkişi raporunda, 18.02.2010 tarihinde yapılan denetimde davacının çalışmaya başladığı tarihin 18.02.2010 olarak gösterildiği ve davacının bu tutanağı imzaladığı, bunun aksini kanıtlayacak eşdeğerde yazılı belge de sunamadığı belirtilmiş ise de; davanın kamu düzenine ilişkin olduğu ve yukarıda anılan nitelikleri haiz tanık beyanları ile de davacının çalışma olgusunun ispatlanabileceği, komşu işyeri tanığının da davacının çalışmasının daha uzun süre olduğu yönünde beyanda bulunduğu göz ardı edilerek sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur. Öte yandan; mahkemece dönem bordroları ile ücret bordroları dosya arasına alınmamış ve bordro tanıkları da dinlenilmemiştir.
Mahkemece yapılacak iş; öncelikle davalı Kurum"dan davacının talep ettiği döneme ait işyeri bordrolarını ve davalı işyerinden ücret bordrolarını isteyerek dosya arasına almak, bordrolarda isimleri bulunan kayıtlı çalışanlar arasından re"sen seçilecek kişileri dinlemek, Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü"nden; burada mühendis olarak çalıştığını ve davalı işyerini denetlediğini beyan eden tanığın davalı işyerinde yaptığı kontrollerin tarihlerinin bildirilmesini istemek ve böylece toplanan deliller değerlendirilerek varılacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacı ve davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davacıya iadesine, 24/02/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.