Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/17543 Esas 2017/7839 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/17543
Karar No: 2017/7839
Karar Tarihi: 30.10.2017

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/17543 Esas 2017/7839 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2015/17543 E.  ,  2017/7839 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.11.2014 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.09.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, önalım hakkı nedeni ile müvekkilinin paydaşı olduğu dava konusu 3287 ada 2, 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazlarda davalı adına kayıtlı payların haciz şerhi ile yükümlü tutulmadan müvekkilinin adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. 17.06.2015 tarihinde verilen ıslah dilekçesi ile de tapu kaydı üzerine konulan haciz şerhinin terkinini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu... Mahallesinde bulunan 3287 ada 2 parsel sayılı taşınmazda 2/3 oranında paydaş bulunan, aynı mahallede bulunan 3287 ada 3 parsel sayılı taşınmazda 4/7 oranında paydaş bulunan ve aynı mahallede bulunan 3287 ada 4 parsel sayılı taşınmazda 2/3 oranında paydaş bulunan davalı ... oğlu ..."ın hisselerine ait tapu kaydının iptaline ve karar kesinleştiğinde davalı adına kayıtlı olan hisselerin haciz şerhiyle yükümlü tutulmadan davacı İbrahim kızı ... adına tapuda kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
    İcra ve İflas Kanunun 91. maddesi hükmünce gayrimenkulün haczi ile tasarruf hakkı, Türk Medeni Kanununun 1010 maddesi anlamında kısıtlanmış olur. Yine yasanın 1010 maddesine göre, tasarruf yetkisi kısıtlamaları şerh verilmekle taşınmaz üzerinde sonradan kazanılan hakların sahiplerine karşı da ileri sürülebilir. Çünkü, haciz şerhinden amaç bu şerhlerin konulduğu tarihten sonra alacaklının haklarını o taşınmaz mal üzerinde sonradan hak edineceklere karşı korumak ve üçüncü kişilerin uyarılmasını sağlamaktır.
    Somut olayda, davacı dava konusu taşınmazlara ait tapu kayıtlarına, dava tarihinden sonra 17.12.2012 tarihinde başlatılan icra takibine istinaden haciz şerhi konulduğunu beyan ederek, haciz şerhinin kaldırılmasını istediğinden, mahkemece davacıya haciz şerhinin kaldırılması için dava açmak üzere süre verilmesi, dava açıldığı takdirde gerekirse bu dava ile birleştirilmesi hususu değerlendirilerek aksi halde açılan dava bu davada bekletici mesele yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken haciz lehdarı ... davaya dahil edilmeden ve dava konusu payların haciz şerhi ile yükümlü tutulmadan davacı adına tesciline karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.10.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.