MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK 204/1, 43, 62, 53, TCK 158/1-e-son, 62, 52, 53. maddeleri gereği mahkumiyet

Resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından sanık hakkında verilen mahkumiyet hükümleri sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanık ..."in olay tarihinde yönetim kurulu üyesi olduğu...Esnaf ve Sanaatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifinden kendisi ve yakınları için kredi çekemeyeceğinden, işsiz olan sanık ..."e kredi çektirip birlikte çiçekçi dükkanı açacaklarından bahisle sanık ..."i ikna ettiği, ..."in üzerine tapu kaydı olmadığı halde ... 2. Bölge .. mevkiinde bulunan 82 pafta, 1271 ada ve 127 parsel numaradaki gayrimenkulün ...’e ait olduğu yönünde sahte tapu kaydı ile bu kayda kredi sebebi ile ipotek konulmasına yönelik kooperatife hitaben belgeleri hazırlayıp...’e imzalattığı, ardından bu belgelerin altına kendi eşi ... ve ... adının ve imzasının atılmasını sağlayarak, kooperatiften 3171 TL ve 2465 TL lik iki adet senet karşılığında kredi çektiği iddia olunan olayda;
1-Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hüküm yönünden incelemede;
Sahte olduğu tapu yazısıyla anlaşılan ipotek kaydı ve ipotek tescil istemi tarihlerinin 25.05.2006, kredi çekilmesine müteakip düzenlenen bonoların ise ödeme günlerinin 20.03.2006 olduğu dikkate alınarak, 5237 sayılı TCK"nın 7. ve 5252 sayılı Kanunun 9.madde hükümleri karşısında; sanığa yüklenen "resmi belgede sahtecilik" suçunun kanunda gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırı itibariyle tâbi olduğu aynı Kanunun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımı süresinin, suçun işlendiği 25.05.2006 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK’nun 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE,
2-Nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Temyiz kapsamı dışındaki sanık ...’in ‘’kredinin sanık ... tarafından çekilip kullanıldığı’’ beyan etmesi sanık ...’in ise ‘’kullandırılan kredi meblağının kredi sözleşmesindeki miktar kadar olmadığını’’ beyan etmesi, ayrıca sanık ...’in 2005-2007 arasında kooperatifte yönetici sıfatının bulunup bulunmadığı araştırılmadan o dönem yönetici olduğunun kabulü karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; sanığın hazırladığı belgelerle ... adına hangi tarihte ne kadar ödeme yapıldığının, kredi ödemelerinin kime yapıldığının, paranın kim tarafından teslim alındığının, ayrıca suç tarihinde sanık ...’in kooperatifte yönetim kurulu üyesi olup olmadığının araştırılması, tüm bunlar sonunda sanığın yönetim kurulu üyesi olduğunun tespiti halinde 1163 sayılı kooperatifler kanunu 62/son maddesinde " Yönetim Kurulu üyeleri ve kooperatif memurları, kendi kusurlarından ileri gelen zararlardan sorumludurlar. Bunların suç teşkil eden fiil ve hareketlerinden ve özellikle kooperatifin para ve malları bilanço, tutanak, rapor ve başka evrak, defter ve belgeleri üzerinde işledikleri suçlardan dolayı kamu görevlisi gibi cezalandırılır." hükmü karşısında eyleminin zimmet suçunu oluşturacağı, sanığın o tarihte yönetim kurulunda olmadığının tespiti halinde, sahte tapu evrakları kullanılması karşısında eylemin 158/1-d maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluştaracağı göz önüne alınarak eksiklerin tamamlanmasının ardından sanık hakkında hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanığın sübuta dair temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 08/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.