8. Hukuk Dairesi 2009/6121 E. , 2010/1406 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
... ile ... ve müşterekleri, dahili davalı Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair ...2. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 11.06.2009 gün ve 570/278 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi dahili davalı Hazine vekili ile davalı ... vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı ... vekili, satın alma ve kazanmayı sağlayan eklemeli zilyetlik nedeniyle dava konusu 30 ada 13 ve 14 parsellerin maliki olan davalı gerçek kişilerin miras bırakanı ...’in 14.06.1982 tarihinde öldüğünü ve 25 yıl geçmesine rağmen mirasçılarının tapuda intikal yaptırmadıkları için tapu kaydının hukuki değerini yitirdiğini açıklayarak TMK.nun 713/2. maddesi uyarınca tapu kayıtlarının iptaliyle vekil edeni adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar ... ve arkadaşları, dava konusu taşınmazlarda davacının malik sıfatıyla zilyet olmadığını, kira hukuki sebebine dayalı olarak zilyet olduğunu, 1982 yılında belediyeye emlak vergilerini kendilerinin ödediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
Dahili davalı Hazine vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalılardan ... vekili ile dahili davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu 30 ada 13 ve 14 parseller, 21.06.1973 tarihinde davalı gerçek kişilerin miras bırakanı İrfan Gürel adına tapuya tescil edilmiştir. Mirasçılık belgesine göre, tapu kayıtlarının maliki olan İrfan Gürel 14.06.1982 tarihinde ölmüş, davalı gerçek kişileri mirasçı olarak bırakmıştır.
Kural olarak, tapulu bir taşınmazın veya tapuda kayıtlı bir payın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün değildir. Ancak, kanunun açıkça izin verdiği ve düzenlediği ayrık durumlarda tapulu bir yerin veya tapuda kayıtlı bir payın koşulları oluştuğu takdirde kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün olabilir. Kanunun açıkça izin verdiği hallerden biri de TMK.nun 713/2 maddesindeki düzenlemelerdir. Anılan maddede, “aynı koşullar altında, maliki tapu kütüğünden anlaşılmayan veya 20 yıl önce ölmüş, ya da hakkında gaiplik kararı verilmiş bir kimse adına kayıtlı bulunan taşınmazın tamamının veya bölünmesinde sakınca olmayan bir parçasının zilyedi de o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir” denilmiştir.
Somut olayda TMK.nun 713/2 maddesindeki tapu malikinin ölümü nedenine dayanılarak iptal ve tescil isteğinde bulunulmuştur. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, tapu kayıt malikinin tüm mirasçılarının usulüne uygun olarak davaya katılmış bulunmalarına, tapu maliki İrfan Gürel’in ölüm tarihi ile 26.10.2007 olan dava tarihine kadar 20 yılı aşkın sürenin geçmiş bulunmasına, yerel bilirkişi ve tanıkların dava konusu taşınmazların davacının malik sıfatıyla koşullarına uygun olarak nizasız, fasılasız zilyetliğinde olduğunu bildirmelerine göre, davacı lehine kazanma koşulları oluştuğundan davalı ... vekilinin hükmün esasına yönelik temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün esasının ONANMASINA,
Dahili davalı Hazine vekilinin husumete ilişkin temyiz itirazlarına gelince; dava mülkiyetin aktarılmasına yönelik tapu kaydının iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Bu tür davalarda davanın kayıt malikine, kayıt maliki ölü ise mirasçılarına yöneltilmesi gerekir. Dava konusu 30 ada 13 ve 14 parseller davalı gerçek kişilerin miras bırakanı İrfan Gürel adına tapuda kayıtlı bulunmaktadır. Davalı Hazine taşınmaz üzerinde malik ya da paydaş olmadığı gibi yasal hasım durumunda da bulunmamaktadır. Bu açıklamalar karşısında, davalı Hazine aleyhine açılan davanın husumet yokluğu sebebiyle reddine karar verilmesi gerekirken bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru değildir.
Bundan ayrı; dava TMK.nun 713/2 maddesi uyarınca açılmış tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup TMK.nun 713/2 maddesi aynı maddenin birinci fıkrasına yollamada bulunmak suretiyle bir düzenleme getirmiştir. Bu düzenleme nedeniyle bu tür davalarda da davanın başarıya ulaşması halinde yasal hasım durumunda bulunan Hazine ve diğer kamu tüzel kişileri gibi, kayıt malikinin mirasçıları da yargılama harç ve giderleri ile avukatlık ücretinden sorumlu tutulamazlar. Mahkemece bu husus gözden kaçırılarak yargılama giderleri, harç ve avukatlık ücretinin davalılara yükletilmiş olması doğru görülmemiştir. (Yargıtay HGK.nun 17.02.2010 tarih ve 2010/8-58 Esas, 2010/78 sayılı kararı)
Dahili davalı Hazine vekili ile davalı ... vekilinin temyiz itirazları yukarıda açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün; Hazine hakkında olumlu veya olumsuz karar verilmemesi ve yargılama giderlerine ilişkin bölümünün açıklanan nedenlerle ve HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 635,00 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 9.523,04 TL’nin temyiz eden davalı ..."den alınmasına 29.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.