Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/4511
Karar No: 2021/6727

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/4511 Esas 2021/6727 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/4511 E.  ,  2021/6727 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 22. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 05.10.2018 tarih ve 2016/1113 E. - 2018/370 K. sayılı ek kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi"nce verilen 19.02.2020 tarih ve 2018/2962 E. - 2020/229 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalı tarafça icra takibine konu edilen 15/05/2016 vade tarihli 900.000 USD bedelli bononun davalı tarafça sahte olarak tanzim edildiğini, taraflar arasında herhangi bir ticari ilişki olmadığını belirterek, davacının söz konusu bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının söz konusu bonoyu davalıya borcu karşılığı verdiğini, aynı konu ile ilgili icra mahkemesinde açılan davanın red edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, taraflar arasındaki ihtilafın dava konusu senetteki imza ile ilgili olmadığı, ihtilaf konusunun elektronik cihazlar kullanılmak suretiyle aslı tespit edilemeyen protokol başlıklı fotokopi belgedeki imzanın taşınmak suretiyle söz konusu senedin sahte olarak düzenlenip düzenlenmediği olduğu, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Fizik İhtisas Dairesi"nden alınan rapor kapsamında, dava konusu senetteki imzanın davacı tarafından 900.000 USD borçlanmak maksadıyla atılmadığı, mahkemece ibrazı için taraflara süre verilmesine rağmen aslı sunulamayan PROTOKOL başlıklı belgedeki protokol hükümlerinin bittiği yer ile protokole imza atan davacı isim ve imzası arasındaki boşluğun bilgisayar ve ekipmanları kullanılmak suretiyle kambiyo senedi şekline getirildiği, protokol belgesi altındaki imzanın dava konusu senetteki keşideci imzasındaki şekil aralıklarının tıpa tıp aynı olması nazara alındığında, her iki imzanın aynı olduğu, bir kişinin yazmış olduğu iki imzadaki şekil boşluklarının aynı olmasının mümkün olmadığı, bilirkişi raporlarında da ayrıntısı belirtildiği üzere protokol başlıklı belgedeki imza ile kambiyo senedi altındaki imzanın şekilleri arasındaki boşlukların tetabuk olması nazara alındığında dava konusu kambiyo senedinin sahte olarak düzenlendiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    İşbu karara karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuş, mahkemece istinaf harç ve masraflarının HMK"nın 344. maddesi gereğince tamamlanması için 18.09.2018 tarihinde çıkarılan ihtarname, davalı ... vekiline 26.09.2018 tarihinde tebliğ edilmiş ancak verilen bir haftalık kesin süreye rağmen eksik harç ve giderlerinin yatırılmadığı gerekçesiyle 05.10.2018 tarihli ek karar ile istinaf kanun yoluna başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiş, davalı vekili işbu ek karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
    Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi"nin 2018/2962 Esas ve 2020/229 Karar sayılı ve 19/02/2020 tarihli kararında, İlk Derece Mahkemesi tarafından 05.10.2018 tarihli ek karar ile istinaf kanun yoluna başvurunun yapılmamış sayılmasına ilişkin verilen kararın usul ve esas yönden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    İşbu karara karşı davalı vekili temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 01/12/2021 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY

    Uyuşmazlık, nispi değere tabi bulunan ve kabulüne karar verilen davada, kararın davalıca istinaf edilmesi durumunda alınması gerekli istinaf peşin harcının maktu mu yoksa nispi mi olacağına ilişkindir.
    Bölge Adliye Mahkemesince, verilecek kararlardan istinafa başvuran davalının en fazla aleyhine sonuç doğuran karar, HMK 353/b-1 maddesinde ifade edilen istinaf başvurusunun esastan reddi kararıdır.
    İstinaf başvurusu üzerine alınacak peşin harcın, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilebileceği ihtimaline göre alınması gerekir.
    Bu halde Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi durumunda alınacak istinaf red harcı maktu mu yoksa nispi mi olmalıdır?
    T.C. Anayasasının 73/3 maddesinde "Vergi, resim, harç vb. mali yükümlülüklerin Kanunla konulacağı, değiştirileceği veya kaldırılacağı",
    492 sayılı Harçlar Yasası"nın 2. maddesinde "Yargı işlemlerinden bu kanuna bağlı (1) sayılı tarifede yazılı olanların yargı harçlarına tabi olacağı", (1) sayılı Tarifenin III karar ve ilam harcı başlıklı 1/a madddesinde "Konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden binde 68.31 oranında nisbi harç alınacağı",
    1/e maddesinde "yukarıdaki nisbetlerin Bölge Adliye Mahkemeleri, Bölge İdare Mahkemeleri, Danıştay, ve Yargıtay"ın tasdik veya işin esasını hüküm altına aldığı kararları içinde aynen uygulanacağı"
    2.a maddesinde de "1. fıkra dışında kalan davalarla, taraf teşkiline imkan bulunmayan davalarda verilen esas hakkındaki kararlarla, davanın reddi kararı ve icra tetkik merciilerinin 1. fıkra dışında kalan kararlarında" maktu harç alınacağı düzenlenmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemelerinde işin esasını hüküm altına aldığı kararlar, ilk derece mahkemesinin yerine geçerek verdiği ve icrai kabiliyeti söz konusu olan kararlardır. Bu kararlar ise, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak 6100 sayılı HMK 353/1-b-2,3 maddelerine göre davanın kabulü veya reddi yönünde verilen kararlardır. İlk Derece Mahkemesi Kararının İstinaf incelemesi sonucunda doğru bulunarak verilen "istinaf başvurusunun esastan reddi" kararı davanın esası hakkında verilen ve işin esasına bölge adliye mahkemesince girilip verilmiş ve icra edilecek bir karar değildir. İlk Derece mahkemesi kararı geçerliliğini sürdürmektedir. Bu itibarla konusu belli bir değere ilişkin davada, davalının istinaf başvurusunun reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararı 1 sayılı Tarifenin III-1-a maddesinde ifade edilen "esas hakkında" karar niteliğinde bulunmadığından Bölge Adliye mahkemesince nisbi değil, maktu karar ve ilam harcının alınması gerekmektedir.
    Başvurunun esastan reddinde, aslında davanın esasına girilmemekte, İlk Derece Mahkemesi kararı doğru bulunduğundan dava hakkında ayrıca karar verilmemektedir. Kanun koyucunun buradaki "esastan" ifadesini, istinaf başvurusu sırasında dilekçeye, harca, süreye vb. şekli hususlara ilişkin bir eksiklik olmaması, istinaf sebeplerinin incelenerek ilk derece kararında usul veya esas yönünden hukuka aykırılık bulunmamasıdır. (Pekcanıtez-Usul-Medeni Usul Hukukun Sh. 2270 vd)
    Keza İstinaf başvurusunun reddine ilişkin karar temyiz incelemesi olmadığı için onama kararı niteliğinde de değildir. (Pekcanıtez-Atalay-Özekes Sh. 583, Konuralp, Uluslararası Toplantı Sh. 260, Özekes-100 soruda İstinaf ve Temyiz sh. 99)
    1) Sayılı Tarifenin III-1-e maddesi tasdik (onama) edilen kararlar için nisbi karar ve ilam harcı alınacağını düzenlemiş olduğundan Bölge Adliye Mahkemesinin kararı niteliğine göre nisbi karar ve ilam harcına hükmedilmesi mümkün olmayıp bu nedenle de maktu harç alınmalıdır. Aksi düşüncenin kabulü T.C. Anayasası"nın 73/3 maddesindeki "Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin kanunla konulacağı, değiştirileceği veya kaldırılacağına" ilişkin temel hükme de aykırılık teşkil edecektir ki vergi ve harç yükümlülüğü konusunda kıyas veya yorum yoluyla yükümlülük getirilmesi mümkün değildir. Somut uyuşmazlıkta, nisbi değere tabi bulunan davada, davanın kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesi kararı aleyhinde davalıca istinaf kanun yoluna başvurulmuş, davalı tarafından istinaf peşin harcının yatırılmaması üzerine İlk Derece Mahkemesince 56.454,08 TL nisbi harcın HMK 344 maddesi gereğince 1 haftalık kesin sürede depo edilmesi hususunda çıkarılan muhtıraya rağmen süresinde muhtıra gereğinin yerine getirilmemesi üzerine İlk Derece Mahkemesinin 05.10.2018 tarihli ek kararı ile davalının kararı istinaf etmemiş sayılmasına karar verilmiş, davalının ek karara yönelik istinaf başvurusu Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi"nin 19.02.2020 tarihli kararı ile esastan red edilmiş, davalının karara yönelik temyiz istemi de çoğunluk görüşü doğrultusunda red edilerek karar onanmıştır.
    Yukarıda açıklandığı üzere, nisbi değere tabi bulunan İlk Derece Mahkemesi kararı aleyhinde davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulması halinde alınması gerekli istinaf peşin harç maktu olup, mahkemece muhtıra ile nisbi harç istenmesi, süresinde yatırılmaması üzerine 05.10.2018 tarihli ek karar ile davalının kararı istinaf etmemiş sayılması usul ve yasaya aykırı olup, Bölge Adliye Mahkemesince davalının istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde başvurunun esastan reddine karar verilmesi isabetli olmamıştır.
    Maruz nedenlerle sayın çoğunluğun onama gerekçesine katılamıyorum.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi