Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/5658
Karar No: 2010/1403
Karar Tarihi: 29.03.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2009/5658 Esas 2010/1403 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2009/5658 E.  ,  2010/1403 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi



    ... ile Hazine,..ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 18.05.2009 gün ve 155/54 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı ..., satın alma, hibe ve kazanmayı sağlayan eklemeli zilyetlik nedenlerine dayanarak Hazine üzerinde kayıtlı bulunan 109 ada 6 ve 132 ada 199 parsellerin tapu kayıtlarının iptaliyle adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... vekili, dava konusu taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olup, zilyetlikle kazanılamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Davalılar Ali Yıldırım ve arkadaşları, davaya herhangi bir cevap vermemişlerdir.
    Mahkemece; davanın kanıtlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava konusu 109 ada 6 ve 132 ada 199 parsellere ait kadastro tutanaklarından; sırasıyla 4753 sayılı Kanun hükümleri uyarınca Hazine adına oluşturulan 02.07.1963 gün 28 ve 260 sıra numaralı tapu kayıtları kapsamında kaldığı gerekçesiyle 01.11.1995 tarihinde Hazine adına tespit edildikleri, tutanakların 21.01.1997 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
    Dava; belirtme tarihi öncesi nedenlere dayalı TMK.nun 713/1, 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Dava konusu parseller yukarıda açıklandığı üzere, davalı ... adına tapuda kayıtlı bulunmakta olup, bu tür davalar ancak kayıt malikine, kayıt maliki ölmüş ise mirasçılarına karşı açılabilir.Davada davalı sıfatıyla yer alan Fatma Yıldırım mirasçıları Ali Yıldırım ve arkadaşları tapu maliki olmadıklarından onlara husumet yöneltilemez. Bu davalılar hakkında pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken farklı gerekçelerle hüküm kurulmuş ise de, hüküm redde ilişkin olup bunlar açısından sonucu itibariyle doğru olduğundan bu yön bozma nedeni yapılmamıştır.
    Mahkemece kazanma koşullarının davacı yararına oluşmadığı ve davacının davasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Dava konusu 109 ada 6 ve 132 ada 199 numaralı parsellerin dayanağı olan Hazine tapuları 4753 sayılı Kanun hükümlerine göre Toprak Tevzi Komisyonu çalışmaları sonucunda oluşmuştur. Böyle bir davanın kabulü için öncelikle davacının zilyetliğinin 2.7.1963 tarihinden geriye doğru en az 20 yıl önce başlamış olması gerekir. Ayrıca, dava konusu parsellerin 4753 sayılı Kanuna göre belirtmesi yapılırken hangi nitelikteki araziden Hazine adına belirtildiğinin tespiti gerekir. Bunun içinde belirtme tutanaklarının tüm sayfalarını gösterir okunaklı suretlerine ihtiyaç vardır. Taşınmazların Hazine adına tescilinin en önemli nedeni bu belirtmelik sebebidir. Bu tespit edilmeden taşınmazın niteliği üzerinde durmak mümkün değildir. Ayrıca, taşınmazların Hazine adına tescil edildiği 1963 yılında hangi belirtmelik parsel numarasıyla belirlendiği, tablendikatif cetvelinde hangi parsel numarasıyla gösterildiği tespit edilmeli, kadastro parsel numaralarıyla birlikte değerlendirilmeli, birbirleriyle uygunluğunu gösterir bir biçimde fen memuru bilirkişi marifetiyle aynı kroki üzerinde çakıştırması yapılarak gösterilmeli, dava konusu taşınmazlar bakımından tereddütler giderilmelidir. Bu yapılmadan eksik incelemeyle karar verilemez.
    Ayrıca; yukarıdaki açıklamalar ışığında belirtme tutanaklarına göre, taşınmazların niteliği belirlendikten sonra çevre parsellerle birlikte değerlendirilmesi yapılmalı, çevre parsel tutanakları getirtilmeli, bu parsellere ait belirtme tutanakları üzerinde durulmalı, dayanağı belgelerin dava konusu taşınmaz yönünü ne şekilde gösterdiği araştırılmalıdır.
    Bundan ayrı; davada zilyetliğe dayanıldığına göre, kazanmayı sağlayan zilyetliğin Hazineye karşı kanıtlanması gerekmektedir. Maddi olaylardan sayılan zilyetliğin her türlü delille kanıtlanması mümkün bulunmaktadır. Somut olayda, taraflardan tanık ve delil listeleri istenilmeden ve keşifte tanık dinlenilmeden yerel bilirkişi sözlerine dayanılarak hüküm kurulmuştur. Yerel bilirkişilerin sözleri kazanmayı sağlayan zilyetliğin başlangıcı, süresi ve niteliği hakkında hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Davacı vekili, dilekçesinde tanık deliline dayandığına göre, taraflara tanık ve delillerini sunmak üzere süre ve imkan verilmesi, süresinde tanıklar bildirildiğinde yerel bilirkişi ve tanıkların HUMK.nun 258.maddesi hükmü uyarınca keşif yerinde hazır bulunmak üzere davetiye ile çağrılmaları, aynı kanunun 259.maddesi hükmü uyarınca taşınmaz başında yapılacak keşifte dinlenilmeleri, davacının dava konusu taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin başlangıcı, süresi ve niteliğinin kendilerinden ayrıntılı olarak sorulup belirlenmesi, beyanları arasında aykırılık çıktığı takdirde aynı kanunun 265.maddesi hükmü gözönünde tutularak çelişkinin giderilmesine çalışılması, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir
    Davacının temyiz itirazları bu bakımlardan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle ve HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA,15,60 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 29.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi