12. Ceza Dairesi Esas No: 2017/10869 Karar No: 2018/116 Karar Tarihi: 09.01.2018
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2017/10869 Esas 2018/116 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık alkollü veya uyuşturucu madde etkisi altında araç kullanmaktan mahkum edilmiştir. Ancak, daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olması sebebiyle, hapis cezası yerine para cezasına çevrilmesi gerektiği gözetilmemiştir. Bu sebeple, karar kanun yararına bozulmuş ve sanık 500 TL adli para cezasına çarptırılmıştır. Mahkeme kararında, Türk Ceza Kanunu'nun 179/2 ve 62/1. maddeleri ile 50/3. ve 50/1-a maddelerinin yanı sıra 52/2. ve 53. maddeleri yer almaktadır.
12. Ceza Dairesi 2017/10869 E. , 2018/116 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Alkol veya uyuşturucu maddenin etkisi altındayken araç kullanmak suçundan sanık ...’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 179/2 ve 62/1. maddeleri uyarınca 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Adana 10. Sulh Ceza Mahkemesinin 04/07/2014 tarihli ve 2014/291 esas, 2014/672 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, deneme süresi içerisinde sanığın kasıtlı bir suç işlediğinden bahisle hükmün açıklanmasına, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 179/2 ve 62/1. maddeleri uyarınca 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Adana 21. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/06/2017 tarihli ve 2017/108 esas, 2017/472 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 50/3. maddesinde yer alan, “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir.” şeklindeki düzenleme karşısında, adli sicil kaydına göre, daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olan sanık hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezasının, anılan maddenin 1. fıkrası bentlerindeki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 02/11/2017 gün ve 94660652-105-01-10081-2017-Kyb sayılı yazılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla; Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın trafik güvenliğini tehlikeye sokma olarak tespit edilen eyleminden dolayı TCK"nın 179/3-2. maddesi gereğince 25 gün hapis cezasına mahkumiyetine hükmedilmiş ise de; daha önce hapis cezasına ilişkin hükümlülüğü bulunmayan sanık hakkında tayin olunan kısa süreli hapis cezasının, TCK"nın 50/3. maddesindeki "Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir" hükmü uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde isabet görülmediğinden; Kanun yararına bozma talebine atfen düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği, incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Adana 21. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/06/2017 tarihli ve 2017/108 esas, 2017/472 sayılı ,kararının CMK’nın 309/4-d maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, bozma nedenine göre uygulama yapılarak, hüküm fıkrasının 5.paragrafının çıkartılarak, yerine "TCK"nın 50/3. maddesindeki amir hükme göre, takdiren aynı Kanunun 50/1-a ve 52/2. maddelerine göre günlüğü 20 TL"den paraya çevrilerek sanığın neticeten 500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına," bendinin eklenip, bozmanın sonucuna göre talepte yer almamakla birlikte talep içinde mündemiç bulunan TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluğuna ilişkin hükmün 7.paragrafının hükümden çıkarılması ve diğer hususların aynen bırakılmasına, infazın buna göre yapılmasına, dosyanın mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 09.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.