23. Hukuk Dairesi 2014/5834 E. , 2015/6978 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Fethiye 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 20/02/2014
NUMARASI : 2013/199-2014/61
Taraflar arasındaki itirazın iptali, tazminat davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı yüklenici vekili, müvekkilinin cari hesap alacağından dolayı davalı arsa sahibi hakkında 15.595,94 TL"lik icra takibi yaptığını, işbu takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaliyle takibin devamına karar verilmesini ve %40"tan az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı arsa sahibi, davacı yüklenicinin kendisinden bir alacağı olmadığını, esasen davacıyla imzaladıkları 15.08.2005 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülüklerinden dolayı davacıdan kendisinin alacaklı olduğunu savunmuş, birleşen davasında ise; 200.000,00 TL eksik ve kusurlu işler giderilme bedelinin davalı yükleniciden tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, asıl davanın reddine, birleşen davanın ise ortak yerlerdeki eksik ve kusurlu imalat bedeli olan 126.506,50 TL"nin yükleniciden tahsiline dair verilen karar, davacı-birleşen davanın davalısı yüklenici vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 08.06.2012 tarih ve 2012/1868 E., 4057 K. sayılı kararı ile diğer temyiz itirazları reddedilerek, sığınak yerinen değiştirilmesi nedeniyle arsa sahibinin zararının doğup doğmadığı ve sözleşme konusu inşaat için ortak alan teşkil eden yerlerdeki eksik imalatın giderilme bedelinin arsa sahibinin sözlemedeki payı nazara alınarak hesaplanması yerine tümünün hüküm altına alınması, birleşen dava konusu taleplerin 2007 yılı serbest piyasa rayiçleriyle hesaplanması gerektiği belirtilerek bozulmuş, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda, sığınağın projesine uygun yapıldığı, sığınağın bloğunun değiştirilmesinin arsa sahibi aleyhine olmadığı, sığınak dışında hesap edilen eksikliklerin davacı hissesine düşen yerlere ilişkin olduğu gerekçesiyle, asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulü ile 74.246,50 TL"nin davalı yükleniciden tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davacı-birleşen davada davalı yüklenici vekili temyiz etmiştir.
1)Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, asıl davada davacı-birleşen davada davalı yüklenici vekilinin diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2)Dairemizin 08.06.2012 tarih ve 2012/1868 E., 4057 K. sayılı kararıyla, sözleşme konusu inşaat için ortak alan teşkil eden yerlerdeki eksik imalatın giderilme bedelinin arsa sahibinin sözleşmedeki payı nazara alınarak hesaplanması yerine tümünün hüküm altına alınması yönünden bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sırasında alınan 02.12.2013 tarihli ek bilirkişi raporunda, sığınak haricinde hesap edilen eksik ve ayıplı imalatların arsa sahibine ait A Bloka ilişkin olduğu ve bunlarında ortak alan olarak değerlendirilmemesi gerektiği belirtilmiş, mahkemece bu rapora itibar edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, bu bilirkişi heyetinin düzenlediği kök ve atıf yapılan Fethiye 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/77 D. İş E. sayılı dosyası bilirkişi raporları incelendiğinde, A Blok dışında N,P,R,S,T,U,V,Y,Z dairelerininde incelendiğinin belirtildiği, yapılması gereken 241 metre taş duvar ve 216 metre perforjenin tamamının arsa sahibine isabet eden yerler olup olmadığının tam olarak anlaşılamadığı gibi, diğer eksikliklerin de tamamının arsa sahibine isabet eden yerlere ilişkin olduğu tam olarak anlaşılamamıştır.
Bu durumda, mahkemece, eksikliklerin tamamının arsa sahibine isabet yerlere ilişkin olup olmadığının belirlenmesi bakımından, bilirkişi heyetinden duraksamaya yer vermeyecek ve denetime elverişli rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu lazimeye ilişkin bozma ilamı gereğinin yerine getirilmemesi suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davacı-birleşen davada davalı yüklenici vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) no"lu bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün asıl davada davacı-birleşen davada davalı yüklenici yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.