22. Hukuk Dairesi 2017/12768 E. , 2018/15886 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı vekilince istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 26/06/2018 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına vekili Avukat ... geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut uyuşmazlıkta, mahkemece salt davacı tanıkları beyanlarına dayanılarak, davacının haftalık onsekiz saat fazla çalışma yaptığı kabul edilmiştir. Ancak, her iki davacı tanığının da işverene karşı dava açmış olmaları sebebiyle husumetlerinin bulunduğu anlaşılmakta olup, salt husumetli tanık beyanlarına göre sonuca gidilmesi mümkün değildir. Hal böyle olmakla birlikte, davacı tanıklarından ...’ın davasında verilen kararda (... 3. İş Mahkemesi’nin 2013/564 esas ve 2015/110 karar sayılı dava dosyası), haftanın beş günü 08:00-19:00 saatleri arasında, cumartesi günü ise 08:00-18:00 saatleri arasında çalışıldığı, ara dinlenme sürelerinin de düşümüyle haftalık ondört saat fazla çalışma yapıldığı kabul edilmiştir. Söz konusu kararın temyiz incelemesi sonucunda haftalık fazla çalışma süresi yönünden bir bozma sebebi tesis edilmemiştir. Bu durumda, eldeki dosya bakımından da, davacının haftalık ondört saat fazla çalışma yapıldığının kabul edilerek, fazla çalışma ücreti alacağının hesaplanması yerinde olacaktır. Anılan sebeple, haftalık ondört saat fazla çalışma yapıldığı kabul edilerek, fazla çalışma ücreti alacağı yeniden hesaplanmalı ve şimdiki gibi indirim de uygulanarak hüküm tesis edilmelidir.
3-Hüküm altına alınan tutarların net cinsinden olduğu dosya içeriğinin incelenmesinden anlaşılmakla birlikte, hüküm sonucunda alacakların net tutarlar üzerinden hükme bağlandığının belirtilmemesi infazda tereddüte yol açacak nitelikte olması sebebiyle hatalıdır.
4-Takdiri indirim sebebiyle reddedilen kısım ve ıslah tarihinden sonra yapılan 15.001,01 TL tutarındaki ödeme sebebiyle reddedilen kısım hariç olmak üzere, davanın reddedilen miktarı nazara alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, vekalet ücretine hükmedilmemesi hatalıdır. Ayrıca, davacı tarafından yapılan yargılama giderinin karşı tarafa yükletilmesinde haklılık oranının gözetilmemesi 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 326/2. maddesine aykırıdır.
Yukarıda yazılı sebeplerden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.