Kanun hükmü gereğince sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/3905 Esas 2017/4253 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/3905 Karar No: 2017/4253 Karar Tarihi: 07.06.2017
Kanun hükmü gereğince sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/3905 Esas 2017/4253 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, \"kanun hükmü gereğince sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli resmi belgede sahtecilik\" suçundan mağdurun kardeşi olan suça sürüklenen çocuğa mahkumiyet hükmü vermiştir. Ancak suç tarihinin hatalı yazıldığı fark edilmiştir. Kanunlar karşısında suçun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu belirtilmiştir. Suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK'nın 102/3 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının gözetilmeden yargılamaya devam edilmiş ve hüküm kurulmuştur. Bu nedenle karar BOZULMUŞ ancak yeniden yargılama yapılmaması kararlaştırılmıştır. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 102/3 ve 104/2. maddeleri, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/8. maddesi.
11. Ceza Dairesi 2017/3905 E. , 2017/4253 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Kanun hükmü gereğince sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet Gerekçeli karar başlığında 2001 olarak yazılan suç tarihinin mahallinde 09.11.2001 olarak düzeltilmesi mümkün görülmüştür. 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; suça sürüklenen çocuk ...’e yüklenen “kanun hükmü gereğince sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli resmi belgede sahtecilik” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK"nın 102/3 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği 09.11.2001 tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiği gözetilmeden, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması, Yasaya aykırı ve suça sürüklenen çocuk müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı Yasanın 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nın 102/3 ve 104/2 ve 5271 sayılı Kanun"un 223/8.maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 07.06.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.