14. Hukuk Dairesi 2017/3881 E. , 2017/7809 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 02.02.2015 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 18.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Dairemizin 23.01.2017 günlü mahalline iade kararı sonrası dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin paydaşı olduğu 537 parsel sayılı taşınmazdan davalının pay satın aldığını, bunun yanısıra mahkeme kararıyla lehine pay tescili yaptırdığını, müvekkiline herhangi bir bildirim yapılmadığını ileri sürerek önalım hakkı nedeniyle tapuda davalı adına kayıtlı hissenin iptali ile müvekkili adına tescilini talep etmiştir.
Davalı vekili, hak düşürücü sürenin dolduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalının, davacıdan daha önce taşınmazda pay sahibi olduğu, paydaşlar arasında yapılacak pay satışlarında önalım hakkının kullanılmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir.
TMK"nın 733. maddesi gereğince yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi zorunludur.
Önalım hakkı, satışın hak sahibine bildirdiği tarihin üzerinden üç ay ve herhalde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer.
Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir.
TMK’nın 733/3 maddesi gereğince üç aylık hak düşürücü sürenin başlaması için öğrenme yeterli olmayıp yapılan satışın, alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi gerekir. Noter aracılılığıyla bildirimde bulunulmamışsa iki yıllık hak düşürücü süre içerisinde önalım hakkına dayanılarak tapu iptali ve tescil istenebilir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.09.2005 tarihli, 2005/6-358 E, 470 K. sayılı kararı da bu doğrultudadır.
Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda payın üçüncü kişiye satılması halinde, diğer paydaşlara o payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve payın üçüncü kişiye satılması ile kullanılabilir hale gelir.
Önalım hakkının kullanılmasıyla bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibarettir.
Somut olaya gelince, 10.09.2013 tarihli resmi senet içeriğine göre, davalının davaya konu 537 parsel sayılı taşınmazın 401/8200 hissesini dava dışı ...’dan 6.500 TL bedelle satın aldığı, öte yandan 24.06.2014 tarihli, 10448 yevmiyeli işlemle taşınmazın 2/41 payını hükmen adına tescil ettirdiği, davacının ise dava konusu taşınmazda tapulama maliki olan murisi Müzeyyen Başyiğit’ten intikalen 26.03.2014 tarihinde elbirliği mülkiyetinin sona erdirilmesi suretiyle paydaş olduğu anlaşıldığından mahkemece, yukarıda değinilen ilkeler gözetilerek işin esasına girilmesi, tarafların delillerinin toplanması, daha sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçeyle yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru görülmemiş,bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.10.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.