22. Hukuk Dairesi 2017/46650 E. , 2018/15881 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davacı vekilince istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 26.06.2018 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı adına kimse gelmedi, karşı taraf adına vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin fazla çalışma ücreti ve başarı primi alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kabulüne dair verilen karar, Dairemizin 11/12/2014 tarihli ilamıyla bozulmuştur. Bozma ilamına uyma kararı verilerek devam edilen yargılama neticesinde, yazılı gerekçeyle fazla çalışma ücreti talebinin reddine, prim alacağına yönelik talebin ise dava dilekçesindeki miktarla bağlı kalınarak kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında, davacının fazla çalışma ücreti alacağına hak kazanıp kazanmadığı noktasında uyuşmazlık vardır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Fazla çalışma yapıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda, tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bununla birlikte, işyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda, Mahkemece verilen ilk hüküm Dairemizin 11/12/2014 tarihli ilamıyla, fazla çalışma ücreti alacağı bakımından, davacının işyerinde ayda iki gün 08.30-20.30 saatleri arasında işlerin yoğun olduğu dönemlerde çalıştığının kabul edilmesi gerektiği açıklanarak bozulmuş ise de, bozma ilamının maddi hataya dayalı olduğu anlaşılmaktadır. Şöyle ki; öncelikle dosyaya sunulan kartlı geçiş sistemine ilişkin kayıtlara itibar edilip edilemeyeceği meselesinin çözülmesi, ardından neticeye göre tanık beyanlarının değerlendirilmesi gerektiği açıktır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10/02/1988 tarihli ve 1987/2-520 esas, 1988/89 karar sayılı kararında belirtildiği üzere, Yargıtayca temyiz incelemesinin yapıldığı sırada dosyada bulunan bir belgenin gözden kaçırılması maddi hata sebebidir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04/02/1959 tarihli ve 1957/13 esas, 1959/5 karar ile 09/05/1960 tarihli ve 1960/21 esas, 1960/9 karar sayılı kararlarında belirtildiği üzere, Yargıtayca maddi hata sonucu verilen bir karara mahkemece uyulmasına karar verilmesi halinde dahi usulü kazanılmış hak oluşmaz ve Yargıtayın hatalı bozma kararından dönülmesi mümkündür.
Davalı işverence dosyaya, işe giriş ve çıkış saatlerine ilişkin olduğu savunulan elektronik kartlı geçiş sistemi kayıtları sunulmuştur. Davacı vekili, sunulan elektronik sistem kayıtlarının gerçeği yansıtmadığını, bu kayıtlarda işverenin değişiklik yaptığını ileri sürerek itirazda bulunmuş olup, Mahkemece belirtilen itiraz üzerine gerekli incelemenin yapılmaması hatalıdır. Bu halde, öncelikle davacı vekilinin itirazı doğrultusunda, teknik bilirkişi vasıtasıyla, işe giriş ve çıkış saatlerinin kayıt altına alındığı elektronik sistem üzerinde inceleme yapılarak, bu sisteme dışarıdan manuel müdahalenin mümkün olup olmadığı; sisteme müdahale edilmiş ise verilerin ilk kayıt haline ulaşılması imkanının olup olmadığı belirlenmelidir. Neticeye göre, söz konusu elektronik sistem kayıtlarına itibar edilip edilemeyeceği meselesi çözümlenmelidir. Bu kayıtlara itibar edilmesi gerektiği sonucuna ulaşılması halinde, kayıtların ait oldukları süre bakımından, salt bu kayıtlara göre denetlemeye elverişli şekilde günlük çalışma saatleri dökümlendirilmeli, ara dinlenme süreleri de nazara alınarak varsa haftalık bazda fazla çalışma saatleri detaylı şekilde belirlenmelidir.
Kayıt bulunmayan dönem için veya elektronik kartlı geçiş sistemi kayıtlarına itibar edilemeyeceği sonucuna ulaşılması halinde ise tüm hesaplama dönemi için, taraf tanıklarının beyanlarının değerlendirilmesi gerekecektir. Öncelikle şu husus belirtilmelidir ki; dinlenen davacı tanıklarının işverene karşı işe iade davası açmış oldukları, her ne kadar davaları sonuçlanmış ise de husumetli oldukları sabittir. Salt husumetli tanık beyanlarına göre sonuca gidilmesi mümkün değildir. Diğer taraftan, davacının toplam dört adet tanık gösterdiği, Mahkemece ise sadece iki davacı tanığının dinlendiği, diğer davacı tanıklarının ise dinlenilmelerinden vazgeçilmesine ilişkin bir ara karar tesis edilmemesine rağmen dinlenilmedikleri anlaşılmakta olup, bu yön hatalıdır. Bu halde, dinlenilmeyen davacı tanıklarının da dinlenilmesi gereklidir. Neticeye göre taraf tanıklarının anlatımları, tanıkların çalışma süreleri itibariyle bilmesi mümkün tarih aralıkları da gözden kaçırılmadan bir arada değerlendirilmelidir.
Diğer taraftan, davacı vekili, fazla çalışma ücreti bakımından, emsal olduğunu iddia ederek bir çok davaya ilişkin dosya numarası bildirmiştir. Kayıt bulunmayan dönem için veya elektronik kartlı geçiş sistemi kayıtlarına itibar edilemeyeceği sonucuna ulaşılması halinde ise tüm hesaplama dönemi için; tanık beyanlarının denetlenmesi ve değerlendirilmesinde, kanun yolu incelemesinden geçerek kesinleşmiş emsal dava dosyalarının da incelenerek bir karşılaştırma yapılması, eldeki uyuşmazlığın çözümünde faydalı olacaktır. Emsal dava dosyası tespitinde ise, işçilerin aynı işyeri çalışanı olup olmadığı, görevleri, hesaplama konusu yapılan çalışma tarihleri aralığı, kararın kanun yolu incelemesinden geçerek kesinleşip kesinleşmediği gibi hususların dikkate alınması gereklidir. Bu bağlamda, fazla çalışma ücreti alacağıyla ilgili olarak davacı vekilince bildirilen ve temyiz incelemesi gören dava dosyaları incelenmeli, söz konusu davaların emsal kabul edilmesinin mümkün olup olmadığı belirlenmeli ve bir karşılaştırma yapılmalıdır.
Yukarıdaki paragraflarda açıklanan doğrultuda yapılacak araştırma ve inceleme neticeleriyle birlikte dosya kapsamı yeniden değerlendirmeye tabi tutularak, fazla çalışma ücreti talebi bakımından bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.