23. Hukuk Dairesi 2014/5835 E. , 2015/6958 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Konya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/11/2013
NUMARASI : 2011/695-2013/691
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, dava dışı R.. H.. ile S.S. Hazır Yapı Kooperatifi arasında 2003 yılında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince R.. H.."a verilen dairelerden A blok 2 no"lu dairenin noterde düzenlenen 03.12.2003 tarihli üyelik devir sözleşmesi ile Ali Telli"ye satıldığını, onun da bu hisseyi 01.06.2011 tarihli hisse devir sözleşmesi ile müvekkili M.. Ş.."e sattığını, 24.10.2011 tarihinde davalı kooperatife ihtar çekerek kooperatife üyeliğinin kabulü ve dairenin müvekkili adına tescilini istemesine rağmen kooperatifin R.. H.."ın kooperatif üyesi olmadığı ve mahkeme kararı ile miras ortaklığına temsilci atanarak ilgili dairelerin anahtarlarının tereke temsilcisine teslim edildiğini bildirerek talebi reddettiğini ileri sürerek, -Konya ili Karatay ilçesi Büyüksinan Mahallesi 17667 ada, 1 parsel A Blok zemin kat, 2 no"lu dairenin R.. H.. mirasçılarına ilişkin kaydın terkini ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir
Davalı Kooperatif vekili, müvekkili kooperatifin R.. H.. ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlediğini, R.. H.."a düşen 5 dairenin kura ile belirlenerek tereke temsilcisine anahtarlarının teslim edildiğini, davacı tarafından gönderilen ihtarname ile üyeliğin devri talebinde bulunulduğunu, R.. H.."ın kooperatif üyesi olmayıp, arsa sahibi olduğunu, kooperatife karşı dava açılmasının haklı nedeni bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı arsa sahibi R.. H.. miras ortaklığını temsilen N.. Y.., murisin felçli olması nedeniyle oğlu H.. H.."ın aldığı vekaletname ile hileli işlemlerle 5 adet bağımsız bölümü üçüncü kişilere satmış göstererek devrettiğini, murisin devir tarihlerinde mesken satıp elde edeceği parayı kullanabilecek durumda olmadığını, devralan A.... üyelik için kooperatife başvurmadığı gibi, davacının talebinin de murisin kooperatif üyesi olmadığı gerekçesiyle reddedildiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Arsa sahibi R.. H.. mirasçılarından müdahale talebinde bulunan G.. K.., M.. G.. ve Müfide Özkulu vekilleri ise, müvekkillerinin murisi R.. H.."ın 1999 yılında kalp krizi geçirip felç olduğundan oğlu H.. H.."a vekaletname verdiğini, muris R.. H.."ın davalı kooperatife üye olmayıp arsasını kat karşılığı verdiğini, vekil H.. H.. tarafından mal kaçırmak amacıyla üyeliği bulunmayan kooperatif hisselerini vekaleti kötüye kullanarak davacı dahil üçüncü kişilere satmış olduğunu, tarafların gerçek iradelerinin satış olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafın kooperatif üyeliğini devralma veya üyelik iddialarının bulunmayıp, taşınmazı arsa sahibinden satın aldığını beyan ettiğinden müteveffanın kooperatif üyeliği olup olmadığı ve üyelik hakkını devredip devretmediği hususunun araştırma gereği duyulmadığı, sözleşmelerin yapıldığı tarihlerde mülkiyetin varlığını gösteren tapu kayıtlarının tesis edilmediği ve adı geçenler arasında yapılan sözleşmelerin Tapu Kanunu"nun 26. TBK"nın 237. ve TMK"nın 706. maddesinde belirtilen şekilde düzenlenmediği, bu nedenle yapılan sözleşmelerle mülkiyetin geçtiği hususunun kabulünün mümkün olmadığı, yapılan sözleşmelerin akit taraflara şahsi hak talep etme hakkını verdiği ve davalı kooperatif ile davacı arasında herhangi bir hukuki ilişki bulunduğunun davacı tarafça ispat edilemediği gerekçeleriyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Davacının dava konusu bağımsız bölümü devraldığı Ali Telli ile arsa sahibi olan R.. H.. vekili H.. H.. arasında düzenlenen 03.12.2003 tarihli Kooperatif Üyelik Hakkı Devir Sözleşmesiyle, devredenin S.. K..ndeki bir adet üyelik hakkının, üyelik nedeniyle adı geçen kooperatife o güne kadar yapılan ödemelerin tamamını işlemiş faiziyle ve üyelikteki tüm hukuki hak ve yükümlülükleri ile birlikte 500,00 TL bedel karşılığında davacının devraldığı Ali Telli"ye devredildiği hüküm altına alınmıştır.
Anılan devir sözleşmesini takiben 01.06.2011 tarihinde düzenlenen Kooperatif Hisse Devir Sözleşmesiyle de, Ali Telli, S.. K..nde sahip olduğu A blok 2 nolu dairenin hak ve hissesini, bütün aktif ve pasifiyle birlikte davacı M.. Ş.."e 25.000,00 TL bedel karşılığı devrettiğini, adı geçen kooperatifte hiçbir hakkının kalmadığını, devralanın kendi yerine üye olmasını, kooperatife kayıt ve tescil yapmasını ve bu günden itibaren tüm ödemelerin ve yasal sorumlulukların tamamının devralana ait olacağını kabul ettiğini bildirmiş, davacı yanca da bu beyan kabul edilerek kooperatif hisse devir sözleşmesi sonlandırılmıştır.
Yapılan yargılama sırasında 03.12.2003 tarihli Kooperatif Üyelik Hakkı Devir Sözleşmesinde devreden sıfatıyla yer alan R.. H.."ın kooperatifte herhangi bir üyeliğinin olmadığı ve kooperatife yaptığı herhangi bir ödemesinin bulunmadığı, bu itibarla da olmayan bir üyelik hakkının devrinden söz edilemeyeceği ortaya çıkmıştır. Nitekim, R.. H.."ın kooperatif üyesi olmak bir yana 22.04.2003 tarihli adi yazılı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesiyle, arsa sahibi sıfatıyla kooperatifle akdi ilişkiye girdiği ve kooperatife herhangi bir ödemesinin de söz konusu olmadığı anlaşılmıştır. Az yukarıda belirtilen devir sözleşmeleri ise, bütünüyle üyelik hakkının devri ile ilişkili olup, herhangi bir bağımsız bölümün satışı veya satış vaadiyle ilgisi olmadığı gibi, 22.04.2003 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine herhangi bir atıfta bulunulmadığı ve o sözleşmeden kaynaklanacak hakların temliki ile ilgisinin bulunmadığı, devir sözleşmelerinde bu yönde bir irade açıklamasının yer almadığı, o nedenlerle de kooperatif hisse devir sözleşmelerinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden doğan satış vaadi veya alacağın temliki şeklinde yorumlanamayacağı açıktır.
Şu halde davanın izah edilen sebeplerle reddi gerekirken, kooperatif üyelik hakkı devir sözleşmeleri satış sözleşmesi olarak değerlendirilerek, bunun da resmi şekil şartına uygun olmadığından bahisle ret kararı verilmesi doğru olmamış ise de, sonucu itibariyle isabetli bulunduğundan, hükmün HUMK"un 438/son maddesi uyarınca gerekçesi değiştirilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile yerel mahkemece verilen ret kararının, HUMK"un 438/son maddesi uyarınca gerekçesi değiştirilmek suretiyle ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.