11. Ceza Dairesi 2016/6767 E. , 2017/4249 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet
HÜKÜM : Sanık ... hakkında; beraat Sanık ... hakkında 2005 takvim yılı için; beraatSanık ... hakkında 2006, 2007, 2008, 2009 takvim yılları için; mahkumiyet
1- Sanık ... hakkında 2006-2007-2008-2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek, sanık ... hakkında 2005 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2- Sanık ... hakkında 2005 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan kurulan beraat kararına yönelik katılan vekilinin, sanık ... hakkında 2006-2007-2008-2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik katılan vekilinin ve sanığın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
a) Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141, 5271 sayılı CMK"nın 34/1, 230 ve 1412 sayılı CMUK"nın 308/7. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde açık ve gerekçeli olması ve Yargıtay’ın bu işlevini yerine getirmesi için gerekçe bölümünde iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin belirtilmesi, mevcut delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi ve ulaşılan kanaat, sanıkların suç oluşturduğu sabit görülen fiili ve bunun nitelendirilmesinin belirtilmesi, delillerle sonuç arasında bağ kurulması gerektiği gözetilmeden gerekçesiz hüküm kurulması,
b) Sanık ...’ın 2005 yılında, sanık ...’ın 2006-2007-2008-2009 yıllarında yetkilisi ve ortağı olduğu....Niş. Tekstil Gıda Ür. San.Ticaret Ltd. Şti."nin, 2005-2006-2007-2008-2009 takvim yıllarında herhangi bir hizmet ve mal karşılığı olmaksızın sahte fatura düzenledikleri iddiası ile açılan kamu davasında; ilgili şirkete ilişkin düzenlenen 12.08.2010 tarihli vergi tekniği raporunda, mükellef kuruma yapılan yoklamalarda ulaşılamadığı, gerçek anlamda ticari faaliyetinin olmadığının belirtilmesine karşın, sanıkların tüm faturaların gerçek mal ve hizmet karşılığı olduğunu savunması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi bakımından; sahte fatura düzenlemek suçunun oluşabilmesi için sahte faturaların 213 sayılı VUK"nın 230. maddesinde sayılan zorunlu unsurları taşıması gerektiği, aksi takdirde ilgili Kanunun 227/3. maddesine göre hiç düzenlenmemiş sayılacağı cihetle, sanıkların düzenlediği iddia olunan faturaların asılları veya onaylı örneklerinin dosya içerisinde bulunmaması, sahte fatura düzenleme suçunda suç tarihinin düzenlenen son fatura tarihi olduğu, 2005 takvim yılında düzenlendiği iddia olunan sahte faturaların dava zamanaşımın tespiti yönünden önemli olduğu da nazara alınarak, her takvim yılı için kanaat oluşturacak sayıda fatura aslı ya da onaylı suretinin temin edilip dosya arasına konulmasından sonra, yasada öngörülen zorunlu bilgileri içerip içermediğinin tespit edilmesi, sahte olduğu iddia olunan faturaları kullanan kişi veya şirketler hakkında karşıt inceleme yapılıp yapılmadığı araştırılıp, yapılmış ise haklarında düzenlenen vergi inceleme ve sair raporların onaylı suretleri getirtilerek incelenmesi, kamu davası açılıp açılmadığının sorulması, açıldığının tespiti halinde dava dosyasına intikali sağlanarak ayrıntılı özetinin tutanağa geçirilmesi ve bu davayı ilgilendiren bilgi ve belgelerin onaylı örneklerinin alınarak dosyaya konulması, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden, mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim ve tesellüm belgeleri, bedelinin ödendiğine dair ticari teamüle uygun, kanıtlama yeterliliği olan banka hesapları ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgeler, faturaları kullananların yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığı da dikkate alınarak faturaları kullanan şirketler ile sanığın ticari defter ve belgeleri üzerinde gerekli görülmesi halinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması ile toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi,
c) Kabule göre de;
aa) 5237 sayılı TCK"nın 43. maddesine göre "bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi" halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği; somut olayda, sanık ... hakkında 2006-2007-2008-2009 takvim yılları içinde farklı tarihli birden fazla sahte fatura kullandıklarının anlaşılmasına karşın, hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanmaması,
bb) 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin ve sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.