Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/9803 Esas 2017/4244 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/9803
Karar No: 2017/4244
Karar Tarihi: 06.06.2017

Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/9803 Esas 2017/4244 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan yargılanan sanık hakkında, delillerin hükümlülüğe yeterli olmadığı gerekçesiyle beraat kararı verdi. Ancak, sanığın resmi belgede sahtecilik suçu işlediği iddiasıyla yargılandığı diğer olayda hamile olduğunu bildiği halde, hastaneden aldığı hatalı raporla suçu işlediği tespit edildi. Bu nedenle mahkeme, sanığın bu olayda mahkumiyetine karar verdi. Sanık müdafiinin yapılan yargılama sırasında usul ve esasa ilişkin itirazlarının değerlendirilmediği gerekçesiyle yapılan temyiz incelemesinde, mahkeme kararı bozuldu ve dosya yeniden değerlendirilmeye gönderildi.
Kanun Maddeleri:
-Türk Ceza Kanunu (TCK) 204/1
-TCK 204/2
-TCK 53
-5237 Sayılı TCK
-1412 Sayılı CMUK
11. Ceza Dairesi         2015/9803 E.  ,  2017/4244 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği
    HÜKÜM : Sanık ... hakkında: beraat Sanık ... hakkında: mahkumiyet

    1-Sanık ... hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
    2-Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    a) Doktor olan sanığın boşandıktan sonra yeni bir evlilik yapmak istediği, iddet müddetinin kaldırılmasına ilişkin dava kapsamında, hamile olduğunu bildiği halde, hastaneden hamile olmadığına dair rapor temin ederek, resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; sanığın suçlamayı kabul etmeyerek kendisinin kan verdiğini ve söz konusu raporu aldığını savunması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından, hamilelik testine esas alınan kan numunesinin kan grubu ile sanığın kan grubunun aynı olup olmadığının ve 05.01.2012 tarihi itibarıyla sanığın hamilelik süresi de gözetilerek, hamile olduğu halde laboratuvar testinin kişinin hamile olmadığına ilişkin hatalı sonuç verme ihtimalinin ne olduğu konusunda bilirkişi raporu temin edilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    b)Kabule göre de;
    aa)Sanığın radyoloji uzmanı olduğu ve olay tarihinde hamilelik testi verilmesine ilişkin olarak hastanede görevinin bulunmaması, suç konusu raporu düzenleyen diğer sanık hakkında beraat kararı verilmesi, ayrıca sanığın kamu görevlisi olan ve raporu düzenlediği iddia edilen doktorlar ile diğer hastane görevlilerini sahte rapor vermeye azmettirdiğine ilişkin bir delil de olmaması karşısında, sanığın eyleminin TCK"nın 204/1 maddesi kapsamında olduğu gözetilmeden yazılı şekilde TCK"nın 204/2 maddesi uyarınca cezalandırılması,
    bb)5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.