14. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/16873 Karar No: 2017/7794 Karar Tarihi: 30.10.2017
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/16873 Esas 2017/7794 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2015/16873 E. , 2017/7794 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.04.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 07.09.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir. Davacı vekili, ... İli, ... İlçesi, 506 ada 4 parsel numaralı taşınmazda ortaklığın satış suretiyle giderilmesini talep etmiştir. Davalılar vekilleri, davanın reddi savunmuştur. Mahkemece, dava konusu taşınmazda ortaklığının satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalılar vekilleri temyiz etmiştir. Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır. Somut olayda; davalılar muhdesat iddiasında bulunmuş, davacı 506 ada 4 parsel sayılı taşınmazdaki 2 üretim binası ve sundurmanın davalılara ait olduğunu kabul etmiş, dosyada mevcut bilirkişi raporunda muhdesat oranlaması yapılmıştır. O halde, yukarıda değinilen ilkelere göre satış bedelinin bölüştürülmesinde, muhdesata isabet eden kısmın muhdesat sahibi olan davalı paydaşlara, geri kalan bedelin ise payları oranında tüm paydaşlara dağıtılmasına karar verilmesi gerekirken mahkemece bu husus gözardı edilerek muhdesat oranlaması belirtilmeden hüküm kurulmuş olması isabetsizdir. Öte yandan; davalılar arasında devam eden ve mülkiyet değişikliğine sebep olabilecek ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.09.2015 günlü 2015/564, 2015/538 Esas-Karar sayılı mahkeme ilamının kesinleşmesi beklenmeden hüküm kurulması da doğru görülmemiştir. Bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenlerine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 30.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.