MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ


Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 238 ada 1338 parsel sayılı 269.28 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesinde, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı belirtilmek suretiyle, edinme sebebinde kullanıcısının ... olduğu ve Asliye Hukuk Mahkemesinde işgalcilerin davalı olduğundan söz edilerek beyanlar hanesinde kullanıcı kısmı açık bırakılarak bahçe vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine tarafından Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan müdahalenin meni ve tescil davası, davaya konu parsel hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesinde, çekişmeli parsel tutanağı ile aktarılan dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sırasında ... ve ... taşınmazın kendi fiili kullanımlarında bulunduğu iddiasıyla ayrı ayrı davaya katılmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; müdahil ...’ın davasının kabulüne, çekişmeli 238 ada 1338 parsel sayılı taşınmazda ... adına yapılan kullanıcı tespitine yönelik itirazın kabulü ile tutanaktaki kullanıcı tespitinin iptaline, taşınmazın bir katlı ev ve bahçe vasfıyla kullanıcısının ... olduğu şeklinde tapunun beyanlar hanesine şerh verilmesine, taşınmazın mülkiyet yönüyle tespit gibi Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı-davalı Hazine vekili ve müdahil-davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Müdahil-davalı ...; 26.02.2015 havale tarihli dilekçe ile harcını yatırarak usulünce davaya müdahil olduğu ve mahkemece müdahilliğinin kabulüne ilişkin ara karar kurulduğu halde gerekçeli kararda davalı olarak gösterilerek davası hakkında hüküm kurulmaması isabetsiz ise de, dosya kapsamından çekişmeli 238 ada 1338 parsel sayılı taşınmazın lehine hüküm kurulan müdahil ..."ın kullanımında olup, ..."ın zilyet olmadığının anlaşılmasına göre davacı-davalı Hazine vekili ve müdahil-davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle netice itibariyle doğru olan kararın ONANMASINA, davacı-davalı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz eden müdahil-davalı ..."dan alınmasına, 23.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.