20. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/2416 Karar No: 2017/7759 Karar Tarihi: 12.10.2017
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/2416 Esas 2017/7759 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı Orman Yönetimi, 192 ada 259 parsel sayılı 248 m² yüzölçümündeki taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tesciline, davalıların müdahalelerinin men'ine, muarazanın giderilmesine, parsel üzerindeki muhdesatların kaline karar verilmesi için dava açmıştır. Mahkeme, davacının dava talebini reddetmiş ve karar temyiz edilmiştir. Dosyanın incelenmesi sonucu, çekişmeli taşınmazın 1941 yılında 3116 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yapılıp kesinleşen orman tahdidinde orman sınırları içine alındığı, daha sonra 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması sırasında Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığı tespit edilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri ise şunlardır: 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek 4. madde ve 597 parselin tespit gibi orman niteliği ile Hazine adına hükmen tescil edildiğine dair 23.06.2003 tarihli ilam.
20. Hukuk Dairesi 2016/2416 E. , 2017/7759 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R 03.05.2011 tarihinde 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek 4. maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosu sırasında ... ilçesi, ... köyü 192 ada 259 parsel sayılı 248 m² yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine “6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, 1982 yılından beri ...’ın kullanımında bulunduğu,üzerindeki iki katlı evin kendisine ait olduğu” yazılıp tarla niteliği ile Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı Orman Yönetimi 01/06/2012 havale tarihli dava dilekçesi ile ... Kadastro Mahkemesinin 2002/5E.-2002/18K. sayılı ilamı ile; 597 parselin tespit gibi orman niteliği ile Hazine adına hükmen tescil edildiğini, hükmün 23.06.2003 tarihinde kesinleştiğini, 5831 sayılı Kanun kapsamında yapılan çalışmalar sonucu 597 parselin içerisinde yer alan 192 ada 259 parselin kullanıcı tespitinin yapılarak Hazine adına tescil edildiğini belirterek 192 ada 259 parselin davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tesciline, davalıların müdahalelerinin men"ine, muarazanıın giderilmesine, parsel üzerindeki muhdesatların kaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece davacının davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 1942 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 23.07.1982 tarihinde kesinleşen 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanunla değişik 2. madde uygulaması, 19.10.1989 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulaması, 1983 yılında yapılıp kesinleşen genel arazi kadastrosu vardır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritası ve orman rejimi dışına çıkarma haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın 1941 yılında 3116 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yapılıp kesinleşen orman tahdidinde orman sınırları içine alındığı, daha sonra 18.04.1990 tarihinde ilan edilerek kesinleşen 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması sırasında XXXVII poligon numarasıyla Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığı, ... Kadastro Mahkemesinin 04.09.2002 gün 2002/5 E-2002/18 K sayılı ilamıyla iptal edilen XLI ve XLVI nolu 2/B poligonlarının dışında kaldığı, eylemli biçimde orman olmadığı saptandığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 12/10/2017 gününde oybirliği ile karar verildi.