2. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/25959 Karar No: 2015/7165
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2014/25959 Esas 2015/7165 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2014/25959 E. , 2015/7165 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tanıma ve Tenfiz
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından, kendisi tarafından açılan asıl davanın reddi yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise, kendisi tarafından açılan karşı davanın reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Vekaletnamesinde temyizden feragat yetkisi bulunan davalı - karşı davacı erkek vekili Av. ... 25.11.2014 tarihli dilekçesi ile temyiz taleplerinden feragat ettiğini bildirdiğinden davalı-karşı davacı erkeğin temyiz talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davacı-karşı davalı kadının kendisi tarafından açılan tanıma ve tenfiz davasının reddine yönelik temyiz itirazlarına hasren yapılan incelemeye gelince; Davacı - karşı davalı kadın İsviçre .... Bölge Mahkemesinin kararı ile tarafların ayrı yaşamalarına karar verildiğini, ayrılık süresince 2009 doğumlu müşterek çocuk Angelina"nın velayetinin kendisine verilerek, kendisi ve çocuk için nafakaya hükmedildiğini belirterek, kesinleşen yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfızine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece tanınması istenen yabancı mahkeme kararında ayrılık süresinin belirlenmediği, Türk Medeni Kanununun 171. maddesinde ayrılığın 1 ile 3 yıl arasında süreli olarak düzenlendiği ve süresiz olarak verilen ayrılık kararının Türk kamu düzenine aykırılık teşkil edeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Tanınması istenen yabancı mahkeme ilamı incelendiğinde davanın "evliliğin korunması" davası olarak isimlendirildiği, davacı kadının talebinin de "ayrı yaşamaya müstahik ilan edilmesine" karar verilmesi olduğu anlaşılmaktadır. Yapılan yargılama sonunda da "Tarafların ayrı yaşamaya müstahik ilan edilmesine, ayrılık süresince müşterek çocuğun velayetinin davacı anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, davacı kadın ve çocuk yararına belirlenen miktarda nafaka ödenmesine" karar verildiği ve verilen bu kararın da kesinleştiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca dava ayrılık davası (TMK.md.171) olmayıp, ayrı yaşamakta haklı olan kadın ve çocuk yararına tedbir nafakası hükmedilmesi ile geçici olarak tedbiren velayetin davacı anneye bırakılarak baba ile kişisel ilişki kurulmasına (TMK.md. 197/1-2, 185/3, 186/3, 327/1, 329/1) ilişkindir. Karar evliliğin devamı süresince mahkemece eş ve çocuk yararına alınan önlemlere ilişkindir. Türk Medeni Kanununda da düzenlemesi bulunan ve kamu düzenine aykırılık teşkil etmeyen kesinleşmiş yabancı mahkeme ilamıyla ilgili talebin kabulüne karar verilecek yerde, yazılı gerekçeyle ret hükmü kurulması usul ve yasaya aykırı bulunmuş, davacı - karşı davalı kadın tarafından açılan asıl dava yönünden hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple davacı-karşı davalı kadın tarafından açılan asıl davanın reddi yönünden BOZULMASINA, davalı- karşı davacı erkeğin temyiz itirazının ise yukarıda 1.bentte gösterilen sebeple REDDİNE, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 09.04.2015 (Prş.)