Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/10171
Karar No: 2017/3809
Karar Tarihi: 19.06.2017

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/10171 Esas 2017/3809 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/10171 E.  ,  2017/3809 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 24/05/2016 tarih ve 2015/834-2016/395 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili; davalının müvekkili aleyhine ... Asliye Hukuk Mahkemesi"ne müracaat ederek alacak davası açtığını, yabancı mahkemece 13.114,64 Euro’nun 01/01/1999 tarihinden itibaren %5 faiziyle birlikte müvekkilinden alınarak davalıya ödenmesine karar verildiğini, işbu yabancı mahkeme kararının ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2010/447 esas sayılı dosyası ile tenfizine karar verildiğini ve tenfiz kararının Yargıtay incelemesinden de geçerek kesinleştiğini, bunun üzerine müvekkili tarafından davalının tenfiz davasındaki avukatının banka hesabına 30/11/2012 tarihinde toplam 29.379,74 Euro ödemede bulunulduğunu, ancak davalının tenfiz kararına konu yabancı mahkeme ilamındaki tüm haklarını tahsil etmesine rağmen elinde kalan müvekkili şirkete ait hisse senetlerini iade etmeyerek sebepsiz zenginleştiğini, ayrıca aslında yabancı mahkeme ve tenfiz kararı gereği müvekkilinin davalıya 25.553,72 Euro ödeme yapması gerekirken fazladan 3.826,02 Euro fazla ödemede bulunduğunu ileri sürerek davalıda bulunan hamiline yazılı hisse senetlerinin müvekkiline iadesine ve 3.826,02 Euro’nun banka yoluyla gönderildiği tarihinden itibaren bankaların uyguladığı en yüksek döviz mevduat faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; hisse senetlerinin dava açılmasından sonra davacıya iade edildiğini, fazladan ödendiği iddia edilen miktarın yabancı mahkemenin ek kararında belirtilen ve tenfiz edilen yargılama masraflarına ilişkin olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu şirket hisse senetlerinin dava açıldıktan sonra iade edildiği, bu sebeple bu kısım yönünden davanın konusuz kaldığı, ancak davalının dava açılmasına sebebiyet verdiğinden yargılama giderlerinden sorumlu olduğu, ayrıca yabancı mahkemenin masraf tespiti yönündeki ek kararının tenfiz edilmediği gerekçesiyle hamiline yazılı hisse senetlerinin iadesine ilişkin davanın konusuz kaldığı için karar verilmesine yer olmadığına ve dava konusu 3.800,00 Euro’nun 3095 sayılı Kanun gereğince hesaplanacak en yüksek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    1- Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2- Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizine ilişkin karar uyarınca yapılan fazla ödemenin istirdadı istemine ilişkin olup, mahkemece, yazılı şekilde yabancı mahkemenin masraf tespitine ilişkin kararının tenfiz edilmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2010/4477 esas sayılı dosyasında, davacı, yabancı mahkeme kararı ile birlikte ayrıca yargılama masraflarına ilişkin tespit kararının da tenfizini talep etmiş olup, mahkemece 22/09//2011 tarih ve 2011/442 sayılı kararla davanın kabulüne karar verilmiş olması karşısında davanın kabulü kararının masraf tespit kararını da kapsadığının kabulü gerekmektedir. Bu durumda, mahkemece, masraf tespit kararı yönünden de tenfiz kararı verildiği ve bu kararın tenfiz edildiği gözetilerek, masraf tespit kararına konu bölüm yönünden istirdat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 19.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi