10. Hukuk Dairesi 2016/2012 E. , 2018/3743 K.
"İçtihat Metni"
... adına Av. ... ile 1-.....2-... 3-... 4-... aralarındaki dava hakkında ..... 18. İş Mahkemesi"nden verilen 16/12/2015 günlü ve 2013/515-2015/556 sayılı hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
1-) Eldeki dosyada aleyhine hüküm kurulan davalı “......’ne” gıyabi hükmün usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır. Şirketlerin adresi, Ticaret Sicil Memurluğunda kayıtlı bulunan adresidir. Öncelikle davalının ticaret unvanı ve adresi Ticaret Sicil Memurluğundan belirlenmelidir. Tebligat Kanununun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebliğin selahiyetli mümessillerine, bunlar birden ziyade ise yalnız birine yapılır. Aynı Kanunun 13. maddesine göre de; tebliğ yapılacak bu kişiler her hangi sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacakları bir halde oldukları takdirde tebliği orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 20 ve 21. Maddelerinde de tüzel kişilere yapılacak tebligat usulü belirlenmiştir.
Ayrıca, Tebligat Kanununun 7/a maddesinde, “Tebligata elverişli bir elektronik adres vererek bu adrese tebligat yapılmasını isteyen kişiye, elektronik yolla tebligat yapılabilir. Anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlere elektronik yolla tebligat yapılması zorunludur.
Birinci ve ikinci fıkra hükümlerine göre elektronik yolla tebligatın zorunlu bir sebeple yapılamaması hâlinde bu Kanunda belirtilen diğer usullerle tebligat yapılır” denilmiş, elektronik ortamda yapılacak tebligatlara ilişkin usul ve esasları düzenleyen “Elektronik Tebligat Yönetmeliği” çıkarılmıştır (RG 19.1.2103 t. S. 28533).
Mahkemece yetkili Ticaret Sicil Memurluğundan, davalı “.....e” kayıtlı adresi sorularak, adı geçen davalı şirkete açıklandığı gibi yöntemince gerekçeli karar tebliğ edilmelidir.
2-) 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 3. maddesi ile değişik 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/2. maddesine göre “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.”; Yine, 6099 sayılı Kanunun 5. maddesi ile 7201 sayılı Kanunun 21. maddesine eklenen ikinci fıkrasına göre,“Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
Tüm bu düzenlemeler gözetildiğinde, artık, adres kayıt sisteminde yazılı adresi bulunanlara, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, adres kayıt sisteminde yazılı adresine, 21. maddenin ikinci fıkrasına göre tebliğ yapılması gerekecektir.
Yukarıda anlatılanlar çerçevesinde hükmün davalılardan ...’a usulüne uygun tebliğ edilmediği anlaşılmakla; öncelikle adı geçenin kayıtlı Mernis adresi tespit edilmeli, gıyabi hükmün şahsın Mernis sisteminde kayıtlı görünen adresine ilgili mevzuat hükümleri uyarınca usule uygun bir şekilde tebliğ edilerek, temyiz süresi geçtikten ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununu Geçici 3. maddesi gereğince, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 432. maddesindeki prosedür işletildikten ve açıklanan tüm eksiklikler giderildikten sonra gönderilmek üzere, dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 19.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
....