14. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/5084 Karar No: 2017/7778 Karar Tarihi: 24.10.2017
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/5084 Esas 2017/7778 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2017/5084 E. , 2017/7778 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki ortaklığın giderilmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 25.05.2017 gün ve 2015/13210 Esas – 2017/4320 Karar sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmişti. Davacılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Davacılar vekili, tarafların müştereken ve iştirak halinde malik oldukları ... Köyü 3893 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın aynen taksim suretiyle giderilmesini talep etmiştir. Davalı ..., dava konusu 3893 parselin de aralarında bulunduğu murislerinden kalan taşınmazların mirasçılar arasında haricen taksim edildiğini, buna göre 3893 parselin babasına isabet etmiş olup yaklaşık 24 yıldır kendileri tarafından kullanıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ..., taşınmazdaki hissesini yargılama sırasında davacı ..."ya devrettiğini, kendisinin hissesi kalmadığını beyan etmiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu 3893 parsel sayılı taşınmazdaki ortaklığın 08.06.2015 tarihli fen bilirkişisi raporunda ve ekli krokisinde belirtildiği şekilde aynen taksim suretiyle giderilmesine dair hükmü davalı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 25.05.2017 gün ve 2015/13210 Esas – 2017/4320 sayılı ilamıyla; “...davalı ... yargılama sırasında 08.06.2015 tarihli bilirkişi raporunda kendisine bırakılan ve rapora ekli krokide "E" harfiyle gösterilen kısmın uygun olmadığını, bu rapora göre aynen taksimin aleyhine olduğunu savunarak bilirkişi raporuna itiraz etmiş ve hükmü bu yönden temyiz etmiştir. Bu durumda, rıza yoluyla aynen taksim ancak tüm paydaşların rızasıyla mümkün olduğundan mahkemece, davalının aynen taksime rızası olmadığı da dikkate alınarak teknik bilirkişiye yeni bir taksim projesi hazırlattırılması ve bu projenin İl Encümenine onaylattırılması; onay makamından olumsuz cevap gelmesi halinde ise, ortaklığın sadece aynen taksim yoluyla giderilmesi talep edildiğinden, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş...” şeklindeki gerekçeyle bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, bozma ilamı üzerine dava dosyası 2017/1026 Esasına kaydedilerek yargılamanın 14.11.2017 gününe bırakıldığı ve taraflara bozma ilamı tebliğ edilmeksizin duruşma gün ve saatini bildirir davetiyenin tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Ancak, davacı vekili 21.08.2017 havale tarihli dilekçe ile karar düzeltme yoluna başvurmuştur. Bilindiği üzere; HUMK’nun 440/III-2 maddesine göre, istisnaları hariç olmak üzere, sulh hukuk mahkemesi kararları karar düzeltmeye tabi değildir. Bu dava da yasanın öngördüğü istisnalardan olmadığına göre karar düzeltme istemi incelenemez. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, karar düzeltme isteğini içeren dilekçenin REDDİNE, gereksiz yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 24.10.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.