Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/17131
Karar No: 2018/9970
Karar Tarihi: 01.11.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/17131 Esas 2018/9970 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/17131 E.  ,  2018/9970 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    - K A R A R -
    Davacılar vekili, 21/10/2010 tarihinde müvekkillerinin kızı destek ...’nın yolcu olduğu davalıya ... poliçesi ile sigortalı araç ile meydana gelen tek taraflı kazada davacıların kızının vefat ettiğini, müvekkillerinin kızlarının desteğinden yoksun kaldıklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla her bir müvekkili için 5.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 100,00 TL cenaze giderinin davalıdan tahsilini istemiş, ıslah dilekçesi ile talebini artırmıştır.
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, davanın kabulü ile davacılardan ... için 45.933,44 TL, davacılardan ... için 44.804,40 TL, maddi tazminatın kaza tarihinden geçerli bulunan sigorta poliçe limiti ile sınırlı ve sorumlu olmak üzere dava tarihi olan 20.01.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak adı geçen davacılara ayrı ayrı verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
    1086 Sayılı HUMK"nun 388 ve 389. maddeleri ile 6100 Sayılı HMK"nun karşılık 297/1-2 maddeleri uyarınca, mahkeme kararında; hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve
    sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerektiği gibi, HUMK"nun 388/3. maddesi gereğince (HMK 297/c) hükmün gerekçesinde tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin gösterilmesi gerekir.
    Bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerektiği T.C. Anayasasının 141/3. maddesinde de açıkça belirtilmiştir.
    Bu hükümler yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup, yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması zorunludur.
    Zira, tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri, davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini bilmeleri gerekir.
    Yargıtay"ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için de ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hükmün bulunması gerektiği açıktır.
    Somut olayda, mahkemece gerekçe kısmında; konusunda uzman ve denetime elverişli bilirkişi raporuna göre davacı baba Osman"ın 48.763,9 TL anne Sema"nın ise 48.081,04 TL destekten yoksun kalma tazminatının hesaplandığı, olayın oluş şekli ve taraflar arasındaki hatır ilişkisi dikkate alınarak yargıtay içtihatları doğrultusunda %20 oranında hatır indirimi yapılmak suretiyle destekten yoksun kalma tazminatının davacı tarafa verilmesi gerektiği belirtilmiş fakat bu gerekçe ile uygun olmayacak içerikte 21.04.2015 tarihli bilirkişi raporunda davacı anne için 56.005,50 TL, davacı baba için 57.416,80 TL olarak hesap edilen zarar miktarları üzerinden %20 hatır indirimi yapılarak hüküm fıkrasında yazılı zarar miktarlarına ulaşılmış ve bu miktarlar üzerinden karar verilerek hüküm fıkrası ile gerekçe arasında çelişki yaratılmıştır. Bu hususlar yukarıda açıklanan ilkelere aykırılık oluşturduğundan, hükmün bozulması gerekmiştir.
    2- Davacı tarafın maddi tazminat talebinin içinde cenaze ve defin giderinin de bulunduğu, her ne kadar mahkeme gerekçesinde ... Müftülüğü cevabi yazısına göre cenaze giderleri isteminin reddine karar verilmesi gerektiği belirtilmiş ise de mahkemenin bu taleple ilgili herhangi bir hüküm tesis etmediği görülmektedir. 6100 sayılı HMK"nun 297/2. maddesi gereğince, hakimin her bir talep yönünden olumlu ya da olumsuz karar vermesi zorunluluğu gözetildiğinde, anılan yasa hükmüne aykırı biçimde, davacı tarafın cenaze ve defin gideri talebi hakkında olumlu ya da olumsuz hüküm tesis edilmeyişi de doğru değildir.
    3- Bozma neden ve şekline göre davacılar vekilinin sair, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü hükmün BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara ve davalıya geri verilmesine, 01/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.













    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi