Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/10646
Karar No: 2015/6943
Karar Tarihi: 27.10.2015

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/10646 Esas 2015/6943 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2014/10646 E.  ,  2015/6943 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesi
    TARİHİ : 23/09/2014
    NUMARASI : 2014/735-2014/300

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili Av. S.. Y.. gelmiş, davacı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - KARAR -
    Davacı vekili, müvekkili kooperatifin ortağı olan davalı hakkında Kayseri 5. İcra Müdürlüğü"nün 2011/7344 E. sayılı dosyası ile 56.484,35 TL asıl alacak niteliğiyle birikmiş aidat ve şerefiye borçları, 14.121,01 TL işlemiş faiz alacağından oluşan toplam 70.605,36 TL alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki davalının itirazının haksız olduğunu ileri sürerek, davalının takibe vaki itirazının iptali ile %20 icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin peşin bedelli ortak statüsünde olduğunu, herhangi bir borcu bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davalının peşin bedelli ortak statüsünün bulunmadığı, takip tarihi itibariyle TBK"nın 88 ve 120. maddeleri de dikkate alınarak yapılan hesaplamada davalının davacı kooperatife 46.484,35 TL asıl alacak, 8.715,82 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 55.200,17 TL borcu bulunduğu, davalının likit nitelikteki bu miktar alacağa itirazının haksız olduğu gerekçesiyle, anılan miktarlar üzerinden takibe vaki itirazın iptali ile asıl alacağın %40"ı oranında icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2) Dava, birikmiş aidat ve şerefiye alacağı ve işlemiş faizinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Karar ve ilam harcı, maktu ve nispi olmak üzere iki çeşittir. (492 sayılı Kanun 15. ve 21. maddeleri) Bu anlamda davanın maktu veya nispi harca tabi olup olmaması, kural olarak dava konusunun para ile değerlendirilebilir olup olmamasına göre değişmektedir.
    Nispi harç, konusu belli bir değerle (para veya para ile değerlendirilebilen bir şey) ilgili davalarda, hüküm altına alınan değer üzerinden tarifedeki belli nisbete göre alınan harçtır (1 sayılı Tarife, madde III/1-a) Maktu harç ise, konusu belli bir değerle tespit edilemeyen davalarda ve davanın reddine ilişkin kararlardan alınan harçtır (1 sayılı Tarife, madde III/2-a). Harçlar Kanunu"nun 16/1. maddesinde değer ölçüsüne göre harca tabi işlerde (1) sayılı tarifede yazılı değerlerin esas alınacağı öngörülmüştür.
    Davacı tarafça, davalının asıl alacak ve işlemiş faizin tamamına yönelik itirazının iptali istenmiş ancak sadece asıl alacak miktarı üzerinden harç yatırılmış, mahkemece, işlemiş faize ilişkin itirazın iptali istemi yönünden nispi harç alınmamıştır. Bu tür davalar, 492 sayılı Harçlar Kanunu"nun 16. maddesi uyarınca nispi harca tabidir.
    Bu durumda, mahkemece, 14.121,01 TL işlemiş faiz miktarı üzerinden hesaplanacak harcın ikmal ettirilmesi zorunludur. Harçlar Kanunu’nun 32. maddesi gereğince eksik harç tamamlanmadan müteakip işlemleri yapılmaz. Mahkemece, harcın ikmali için aynı Kanun"un 30. maddesi uyarınca süre verilerek, re"sen eksik harç tamamlatılması, harç ikmal edildiğinde, yargılamaya devam edilmesi, aksi halde dosyanın işlemden kaldırılması, üç ay içinde davanın yenilenmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, eksik nispi harçla davanın yürütülüp karar verilmesi doğru olmamıştır.
    3-Davacı tarafça eksik nispi harcın tamamlanması halinde; davalı tarafça her ne kadar peşin ödemeli ortak olduğu savunulmuş ise de; davacı kooperatifin 03.09.2006 tarihli genel kurul toplantısının 9. maddesinde "Kooperatife ait boş üyeliklerin ve ayrılan üyelerden kalan dairelerin 2006 yılı programı ile müteahhitler tarafından yapılacak iş karşılığı mahsuplaşmak sureti ile yeni üye olacak kişilerden üyelik bedeli olarak 15.000,00 TL ve kur"a katılım bedeli olarak da 5.000,00 TL olmak üzere toplam 20.000,00 TL taban fiyat üzerinden üye kaydı yapılmasına, ödeme şeklinin protokol ve sözleşme ile defaten belirlenecek vadelerle veya yapılacak iş karşılığı hak edişten minha edilmek sureti ile ödenmesine..." şeklinde alınan karar, sabit ve peşin ödemeli ortak alımı niteliğinde değildir.
    Davalının davacı kooperatifin 31.12.2008 tarihli yönetim kurulu kararıyla toplam 20.000,00 TL taban fiyatı üzerinden üyeliğe kabul edildiği ve bu miktarı da davacı kooperatifi temsile yetkili kişilerce imzalanan 23.02.2009 tarihli protokolden anlaşıldığı üzere davacı kooperatifin dava dışı üçüncü kişiye olan borcuna istinaden mahsuplaşma suretiyle ödediği ve kooperatifçe de mahsup fişi düzenlenmek suretiyle bu işlemin kayıtlara işlendiği anlaşılmıştır. Davacının üyeliği devir yolu ile değil de giriş tarihi itibariyle mevcut üyelerin 17.000,00 TL civarı ödemeleri baz alınarak genel kurulca kararlaştırılan 20.000,00 TL bedeli ödemek suretiyle yeni üye olması nedeniyle (bu tarih itibariyle durumunun mevcut üyelerle eşitlendiği kabul edilerek) üye olduğu 31.12.2008 tarihinden sonraki aidatlardan, Kooperatifler Kanunu 23. maddesi de gözetilerek belirlenecek kesin maliyet miktarına göre bakiye borçtan ve şerefiye borcundan sorumlu tutulabilecektir. Mahkemece, bu hususlar gözardı edilerek, eksik incelemeye dayalı yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
    Öte yandan; davacı tarafça %20 oranında icra inkâr tazminatı talep edilmiş olmasına rağmen, HMK"nın 26. maddesine aykırı olarak talepten fazla olacak şekilde %40 oranında icra inkâr tazminatına hükmedilmesi de yerinde olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, re"sen, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi